Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

24 Nisan 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1365 Görüntülenme
Bu bölümü 33 Kişi beğendi.
Cilt 9

Mangal

Etrafım loştu, sadece üç ışık kaynağı vardı. İlki, sadece biraz aydınlatma sağlayan, büyülü bir lambaydı. İkincisi, bir orman gecesinde bize hem atmosfer hem de sıcaklık sağlayan, mangaldaki ateşten gelen ışıktı. Son olarak, ay ve gökyüzünü bezemiş yıldızlar vardı. Sahte, bir yaratım sonucu olduğunu biliyordum ama ona her bakışımda içimi bir merak duygusu kaplıyordu.

 

“Lanet olsun...” ateşi karıştırırken homurdanmıştım. “Kaybedeceğimi cidden düşünmemiştim Dostum, böyle ani bir geri dönüşü beklemiyordum.”        

“Büyük konuşmaya cesaret eden biri için bayağı kolay kaybettin.” diye sırıttı Lefi. Benim yanımda, hiçbir sebebi olmadığı halde takılıyordu. Benimle, keyifle dalga geçmek için buradaydı. “Bu ne hoş. Şunu söylemeliyim ki, aşçılık yeteneğinden gerçekten etkilendim Yuki. Harcadığın onca emeğe rağmen tadına bakamıyor olmak ne acı. Böyle lezzetli bir yemeği kaçırdığını düşünemiyorum.”

 

Her ne kadar acıyor gibi konuşsa da, yüzündeki nispet dolu sırıtış, aslında, söylediği şeylerle, gerçekten hissettikleri arasında ne kadar fark olduğunu gösteriyordu. Dahası, kullanımında yeni ustalaştığı yemek çubuklarıyla yakaladığı bir parça eti, beni kızdırmak için kullanıyordu. Mükemmel pişmiş bir parçayı gözümün önünde sallayıp duruyordu.

 

Ham.

 

“Ne!? Onu yedin!?” Lefi, şaşkın bir ses tonuyla bağırdı.

“Evet. Bana kalırsa bayağı da lezzetliydi.”

“Bu ne cüret! Tükür onu! Hemen bana geri ver! Yediğin, o tür etin sonuncusuydu!”

 

Lefi, göğsüme hafif hafif vurarak bana itiraz ediyordu, ama onu umursamadan çiğnemeye devam ettim, ve ardından durup sırıtarak onunla alay ettim. “Kusura bakma. Tam ağzımın önünde salladığın için, beni beslemeye çalıştığını düşünmüştüm.”

 

“Öyle bir şey yapmadım! Seni domuz! Uyuz! İblis!”

“Muhahahaha!” diye kıkırdadım. “Aynen öyle Lefi. Uyuz bir iblis lorduyla konuşuyorsun. Farkında değil misin?”

“Aldatmacalarına kanmadım. Seni ilk gördüğüm andan beri bir uyuz olduğunu biliyorum!” diye bağırdı Lefi.

 

Lefi’nin hakaretlerini bir kenara bırakarak balıkçılık yarışını düşünmeye başladım. Bir süre lider götürmeyi başarmıştım. Ardı ardına balık yakalayıp duruyordum ve ikisi benim yakınıma bile gelememişlerdi. Bu yüzden, benim tecrübeli olduğumu öne süren Lefi, itiraz etmeye başlamıştı. Kibirli bir şekilde onlara avantaj vermeyi kabul ettim. Böylece olay, ben vs. LL Takımı’na dönüştü.

 

Her ne kadar ikisi de uğraşıp bir sürü balık yakalasa da, liderlik hala bendeydi. Ama sonra bir şey oldu. Tahtım yıkıldı. Lefi, tam paydos demeye yakın, devasa bir şey yakalayıp tacımı benden çalmayı başardı.

 

Dev yaratık, bütün gücüyle oltasını çekmişti. Eğer Lefi, diğer nazik gözüken kızlardan biri olsaydı, doğrudan nehrin içine çekilirdi. Ama göründüğü gibi olmayan Yüce Ejderha, yaratığı kolaylıkla suyun dışına çıkarmıştı. Yakaladığı şeye yaratık diyordum, çünkü her ne kadar bir mürekkep balığına benziyor olsa da görünüşe göre bir tür balıktı. Evet, ben de hala anlayamıyorum. Ne tuhaf şeydi lan o?

 

Gecenin ana yemeği olacak kadar büyüktü, ve bu yüzden de LL. Takımı, zaferi kazanmıştı. Bir başka deyişle, kaybetmemin sebebi tamamen bendim. İkisinin birleşip bir takım oluşturmasına izin vermemiş olsam, Lyuu dibi boylayacaktı.

 

Bahsin koşulları uyarınca, kaybeden kişi (yani ben), herkes yemeğini yerken mangalı yakıp balıkları pişirmekle sorumluydu; herkes doyana kadar bir şey yemem yasaktı.

 

Gerçi, kim kazanırsa kazansın, ne Lefi ne de Lyuu yemek pişiremediği için eninde sonunda mangalın başına oturacak kişi ben olacaktım. Sonuncu gelmeseydim, sadece Leila gelip bana yardım edecekti. Ama kaybettiğim için, o da oturup dilediği şeyden yerken tüm pişirme işini kendim yapmam gerekiyordu. Neyse ki, balıklar önceden temizlendiği için, tek yapmam gereken mangalın önünde oturup işini yapmasını beklemekti. Yani, sorun değil.

 

“Hadi ama çocuklar! Birbirinizle uğraşmayı kesin artık!” Illuna bize doğru yaklaşırken Lefi’yi azarlamıştı. “Ağzını aç Yuki!”

“Teşekkür ederim Illuna.” dedim bana sunduğu eti ısırırken.

“Mmmmh, leziz. Beni böyle besleyince et yüz kat daha lezzetli oldu.”

“O zaman, sanırım seni daha çok beslemem gerek!” genç vampir bir parça eti daha bana uzatırken kıkırdamıştı.

 

Ne güzel gülüyor. Melek gibi.

 

“Bunu yapmamalısın Illuna. Onu şımartıyorsun.” dedi Lefi. “Kaybettiği için bu onun görevi.”

“Ama yemeyen tek kişi o ve onun için çok üzülüyorum! İyi yemek herkesle paylaşılmalı! Değil mi Shii?”

“Doğru!”

 

İki kız mutlu bir şekilde yemeklerini yerlerken birbirlerine bakışmışlardı. Çok tatlılar!

 

“Gördün mü Lefi? Buna nezaket derler.” dedim öğretici bir ses tonuyla. “Ondan bir şeyler kapmalısın.”

“...Buna karşı çıkamam. Pekala.” Lefi biraz sebze alıp yüzüme soktu.

“Hı? A-ahh, peki. Anladığın sürece, sakıncası yoksa yiyorum.”

 

Teklifini reddetmek için bir sebep göremediğimden, Lefi’nin uzattığı şeyi yedim.

 

“Ve işte biraz daha.”

“T-teşekkürler.”

“Ve biraz daha.”

“Teşekkürler Lef--BİR SANİYE! NEDEN SADECE SEBZE YEDİRİYORSUN!?”

 

Ejder kız bezgin bir şekilde omuz silkerek cevap verdi. “Görüyorum ki seni beslememi takdir etmiyorsun. Ne yazık, nezaketimi böyle şikayet ederek karşılıyorsun.”

 

“Tamam, peki boş yapmayı bitirip en azından biraz et vermeye başla.”

“Et kulağa çok hoş geliyor.” dedi Lefi. “Sanırım biraz yiyeceğim.”

 

Lefi gidip, tam da gösterdiğim parçayı alarak bütün halinde mideye indirdi. Lanet olsun sana Lefi. Yemin ederim...

 

“Şeyyy...” ızgara balıkları tedirgin ama zarif bir şekilde yiyen Leila araya girdi. “Çok istiyorsanız sizin yerinizi alabilirim efendim.”

 

Balık demişken, Lefi’nin ilk yakaladığı tuhaf yaşam formu, kimse yemek istemediği için nehre geri atılmıştı. Yeaani, o şey iğrenç gözüküyordu.

 

“Asla olmaz Leila. Sonuçta o kaybetti.” dedi Lyuu.

“Bunu güç bela bir iki balık yakalayabilen kişi mi söylüyor?”

“Bu önemli değil patron. Kazanmak kazanmaktır.” diye sırıttı savaş kurdu.

 

Haklı olduğundan, tek tepkim hüsrana uğramış bir şekilde homurdanmak olmuştu.

 

“Hey Rir, dostum. Lyuu denen hatunu biliyor musun? Bu kız çok rezil birisi.” Sesimi gram azaltmadan, bilerek serseri biri gibi konuşmuştum.

“Ne-hey! Rir’e bunu söylemek korkaklık patron! P-peki, anladım. B-buyur, sana biraz et vereyim.”

“Yok, ben iyiyim. Kaybettim. Kaybeden olarak, bu benim görevim.”

“N-ne oluyor patron!? E-efendi Rir! Yanlış anladınız, bu benim suçum değil! Ö-öyle demek istemedim!”

 

Kurt, sanki tartışmanın dışında tutulmak istediğini belirtir bir şekilde arkasını dönüp inledi.

 

“Dikkatli ol Yuki, ateşten sorumlu birine göre ellerin biraz fazla sabit kalıyor.”

“Evet, evet, tamam. Biliyorum. Tembellik etmeyeceğim. Ah, ve unutmadan. Beni sadece sebzeyle beslemeyi kes ve kendin de biraz ye.”

“Hrngh...” ejder kız homurdanmıştı. “Bir süredir sana bunu sormak istiyordum. Neden çimen yemek zorundayım? Bir sebep göremiyorum ve hayatım boyunca da yemek zorunda da hissetmedim.”

“Öncelikle sebzeler sadece çimen değildir.” dedim. “Ve onları yemeden hayatta kalabileceğin doğru olsa bile, onları yemen, yememenden daha iyi. Sağlıklı kalmak istiyorsan dengeli beslenmeye devam etmek zorundasın.”

 

Tabii ki, Lefi bir “Yüce Ejderha” olduğu için diğer hepçillerle aynı olmadığını biliyorum, ama yine de sebze yemesi gerektiğini düşünüyordum, sadece gıda olarak da değil. Yemek yerken daha az seçici olmalı, ve biliyorum ki onu şımartmaya başlarsam geri adım atmayacak.

 

“Sanırım, et istediğini söylemiştin...?” Ejder kız, gösterdiğim etten bir parça alıp tam önüme getirmişti.

“Evet, teşekkür ederim.” Devam etmeden önce ağzıma attım, çiğnedim ve yuttum. “Ama, sadece bana et yedirmeye başladığın için, sebze yemekten kaçabileceğini sanma.”

“...”

 

Ama lütfen Lefi. Bunun gelişini bir kilometre öteden gördüm.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Yaoi'den_nefret_ederim (137 puan) Üye
2023-03-22 13:24:39
Brokoli güzel değil..:(
Damocles (222 puan) Üye
2020-07-31 00:09:19
Çeviri için teşekkürler elinize sağlık.
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-26 22:05:45
Bölüm için teşekkürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-04-26 04:43:56
Balıkcılık, mangal ... Yüzme ,uçma yuvarlanma ,amuda kalkma, domalma ... diye diye noveli bok edecekler 😂 neyse daha fazla yazmaya üşendim
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-04-25 00:14:15
Ejderhanı nasıl eğitirsin yuki version :') Bölüm çok güzeldi ellerinize sağlık ^
OkuyucuS0 (1869 puan) Üye
2020-04-24 23:09:29
Ejderlerde brokoliyi sevmez
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-04-24 16:13:02
Ceviri icin tesekkurler