Kuzeyli Asilzade ve Yırtıcı Kuş Hanımının Kar Ülkesindeki Avcılık Hayatı

04 Haziran 2020
Çeviri: deantrbl
Düzenleme: Residenttt
804 Görüntülenme
Bu bölümü 8 Kişi beğendi.
Cilt 1

Ren Geyiği Avı

Ren geyiği ile karla kaplı beyaz ovalardan geçtim.
Bugün güçlü bir pruva rüzgarı ile kötü bir gündü. Rüzgar özellikle daha da keskindi.

Kızağı çekiyordum, ren geyiğim vahşi olanların peşindeydi.
Köyü ziyaret eden bir tüccar söylediği için ava çıkmıştım.

Üç ren geyiği vardı. Bize karşı dikkatli olurken karla kaplı ovalardan geçiyorlardı.

Ren geyiğini daha hızlı gitmek için kızağı çeksin diye baskı yaptım. Bir süre hız kazandıktan sonra, sonunda vahşi ren geyikleri ile aynı hızdaydım.

Kızakta otururken tüfeğimi vahşi ren geyiğinin kafasına doğrulttum.

Ancak soğuk nedeniyle, düzgünce kavrayamadım.
Namluyu destekleyen elim titriyordu ve tetiği çekecek olan parmağım da soğuktan titriyordu.

Silahın sallanmasını önlemek için silahı vücuduma daha yaklaştırdım ve hedefe konsantre oldum.

İlk kurşun bir ren geyiğinin sırtına saplandı.

Boş şarjörü çıkarıp silahı yeniden doldururken bilinçsizce cıkladım.

Silah atışı karşısında şaşıran vahşi ren geyiği hızlandı.
Hala aynı hızda ilerliyorduk, ancak daha önce hedeflediğim yer, ren geyiğinin göbek deliğine kaymıştı.

Bir kez daha nişan aldım. Bu sefer hedefim kalbiydi.

Geçen seferden daha fazla konsantre oldum, ancak ikinci atış yanlış sapmıştı.

Çaresizlikle üçüncü bir atış yapmıştım ama sadece boş alanı delmişti.
Ren geyikleri son süratle kaçtılar.

"Lanet olsun!"

Ren geyiğimin bacaklarına güveniyordum, ama yine de vahşi hayvanların dayanıklılığına ve bacak gücüne kıyasla azdı.
Ancak, hareket halindeyken onları vurmak için onlara yaklaşmaya çalışırsam temkinli ren geyikleri en başından itibaren son süratle kaçacaktı. Bu şekilde saldırılabilecek herhangi bir şey de olmazdı.

Sonunda, ren geyiğim yorulmuş gibi görünüyordu, çünkü kızak gittikçe yavaşlıyordu.
Biraz dinlenmek için düdüğü çalmak üzereyken kızak aniden eğildi.

“!?”

Kızak kaya gibi bir buz parçasına çarptığı için kızak sıçradı ve bu da fırlamama neden oldu.

Anlık bir kararla silahımı atmayı başardım ama vücudumu daha iyi bir duruşa sokamadım.
Hepsinden kötüsü, kar sadece biraz yığılmıştı. Zemin beni sert ve soğuk donmuş yapraklarla karşıladı.

Yuvarlanmayı bıraktığımda karlı ovalarda yatıyordum.
Akıllı ren geyiği, emir vermeden önce hareketlerini zaten durdurmuştu.

Avımda başarısız olmuştum ve kızaktan düşmüştüm. Ayrıca canım acıyordu. Hissettiğim en kötü ruh haliydi. Küfürle yere yumruk attım.

“Ritzhard!”

Sieg'in uzaktan bağırdığını duydum.
İyi olduğumu belirtmek için elimi çılgınca salladım.

Belim hala bir çivi ile çizilmiş gibi acıyordu, ama yerde yatmaya devam edersem onu endişelendireceğim için yavaşça ayağa kalktım.

Sieg dört köpek tarafından çekilen bir kızağa biniyordu. Tam yaklaştığı anda kızak durmadan önce atladı. Kalan kuvvet yüzünden buraya koşmadan önce zarifçe yerde yuvarlandı.
Eşimi oturur pozisyonunda karşıladım.

“İyi misin!?”
“Evet, iyiyim.”
“Yüzün kanıyor.”
“Gerçekten mi?”

Yüzümün rüzgar yüzünden acıdığını sanıyordum, ama yerde yuvarlanırken yüzüme zarar verdiğim anlaşılıyordu.
Sieg ceket cebinden küçük bir torba ve bazı pamuk topları çıkarıp kanı yüzümden sildi.
Hafif bir ilk yardım olarak, yumuşak bir bez kesti ve tıbbi bant ile yanağıma yapıştırdı.

“Bugünlük yeter, geri dönelim.”
“……”

Sieg’in önerisinde tereddüt ettim.
Bugün hiçbir şey avlamamıştım. Boş elle geri dönmek rahatsız edici olurdu.

“Bunun gibi günler var.”
“Evet.”
“Dediğim gibi yap!”
“……Evet.”

Çok güçlü bir şekilde ısrar ettiği için bugünlük dönmeye karar verdim.

◇◇◇

Eve döndükten sonra bile kendimi sıkıntılı hissediyordum.
Yılın bu döneminde sonuçlar için kolayca endişeleniyordum.

Neden böyle olduğuma gelince, güneşin doğmadığı dönem yaklaşıyordu.

Bu süre yaklaşık iki ay sürerdi, ancak geçen yıl 72 gün sürmüştü. Ondan önce 57 gün sürmüştü ve ondan da önce 40 gün sürmüştü. Her yıl değişiyordu.

Bu fenomene, güneşin doğmadığı kutup gecesi adını vermiştik.

Kutup geceleri her gün hava karanlıktı, bu yüzden avlanamıyorduk.
Güvenebileceğimiz tek gıda kaynağı, aydınlık mevsimde yaptığımız konserve gıdalar ve tüccarlardan alabildiklerimizdi.

Böylece köylüler aydınlık geceleri, kutup geceleri boyunca yiyecekleri güvenceye almak için harcıyorlardı.

Ben de bundan muaf değildim, bu yüzden bugün yeterince avlayamadığım için endişeliydim.

Silahımı temizlerken Sieg aniden bir şeyler mırıldandı.

“O zaman ren geyiği peşinde koşmayı bırakacak mısın?”
“He?”

Bugün ilk kez vahşi bir ren geyiğini kovalamayı denemiştim. Göçmen sürünün yarın da devam etmesini bekliyordum. Sieg bir şey söylediğinde yarının son gün olmasını bekliyordum.

“Neden?”
“Kızak ile giderken avlanmak tehlikeli.”
“Hayır, sorun yok. Bu yöntemi on yıl boyunca yalnız başıma avlanırken kullandım. İlk defa düşmedim.”
“……”

Kar altında saklanan yosunları yemeye geldiklerinde ren geyiği avlamak için sadece yılda bir kez fırsat vardı.

Her yıl deniyordum, ama asla bir ren geyiği avlayamamıştım.

Bu av büyükbabamın gururu ve sevinciydi.
Onun ren geyiğini ustalıkla kontrol etmesine tanık olmuştum ve küçükken pek çok kez kafasına tek bir kurşun atarak vahşi ren geyiklerini avladığını görmüştüm.

Büyükbabam vefat ettiğinde babam ile ren geyiği avlarına çıkmıştım, ancak babam bile bir ren geyiğini hareketli bir kızaktan vuramamıştı.

Büyükbabam uzman bir nişancıydı, kimsenin yapabileceği türden bir başarı değildi.

Ancak o anları hatırladığım için bu pervasız hareketleri meraktan deniyordum.

Ayrıca, vahşi ren geyiği lezzetliydi.
Yiyecek bulmak için uzun mesafeler kat ettikleri için vahşi ren geyikleri oldukça kaslıydı. Ormanda çok çeşitli yiyecekleri yemekten yoğunlaşmış vahşi ren geyiği etinin tadı, evcilleştirilmiş ren geyiğinin tadına meydan okurdu.
Normalde hayvan vurularak öldürüldüyse etinin tadının güzel olmayacağı söylenirdi ama öyle olsa bile vahşi ren geyikleri çok cezbediciydi.

Vahşi ren geyiği etinin büyüklüğü hakkında tutkuyla konuştum ama Sieg ilgisizmiş gibi ifadesizdi.
Belki de hiçbir şey avlayamayacağımdan memnun değildi. Gözlerini daha da kıstı.

“Yarın son.”
“Hayatını riske atmaya değer mi?”
“Pek değil.”
“……”

Sakince gidip kuşları ve tavşanları avlamak daha iyi olabilirdi. Bu sene benimle beraber Sieg de vardı. Bencil arzular için affedici olmayacağını düşünsem de kollarını çaprazlayan ve bana ters ters bakan eşim muhteşem bir şey söyledi.

“Gerçekten istiyorsan.”
“?”
“Sana bir tavsiye vereceğim.”
“He!?”
“Silahları kullanmakla ilgili.”
“!”

Sarkık duruşumdan anında sırtımı düzleştirdim.

“He, nedir!? Bir sırrı mı var? Söyle!”
“!?”

Sieg’in ciddi ifadesi şaşkınlığa dönüştü.

“Sorun ne?”
“…… Hayır, sadece beklenmediğim bir şeydi.”
“?”
“Benim deneyimlerime göre erkekler hakkındaki izlenimlerim, erkeklerin kadınlardan emir veya tavsiye almayı sevmeyen gururlu yaratıklar olduğuydu.”
“Anlıyorum. Benim durumumda ise Sieg'in bana verdiği tavsiyeleri duymak isterim.”
“……”

Her şeyin yolunda olduğunu söyleyerek acele ettiğimde Sieg, önce benim silahı nasıl kullandığımı gösterdi. Sonra bana silahı tutmanın doğru yolunu gösterdi ve ateş etmek için doğru yolu anlattı, bana orduda öğrendiği yöntemi öğretti, ancak avcılık için iyi olmayabileceğini de ekledi.

Normalde, avın nasıl hareket ettiğini gözlemleyerek deneyimlerime göre nişan alırdım. Ancak, hareket halindeyken ateş etmek benim için hala bilinmeyen bir şeydi.

Sieg at sırtında nasıl ateş edileceğini öğrendiğinden doğru yolu biliyordu.

Merminin hedefe ulaşmasına kadar geçen süreyi tahmin etmek, rüzgarı okumak ve yörüngeyi hesaplamak, birçok şeyi biliyordu.

“…… Bunlar teknik teoriler, ama sen ve hedef hareket ederken keskin nişan almak gerçekten zordur.”
“Ben de öyle düşünmüştüm.”
“Ateş ederken hedefin hareketini dikkate almalı ve hareketli hedefin önüne nişan almalısın.”
“Kulağa zor geliyor.”

Sieg’in tavsiyelerini duyunca şu anda onları kafasından vurmamın imkansız olduğu sonucuna vardım.
Genellikle kafayı hedefliyordum çünkü hayvanları işlerken mermiyi çıkarmak rahatsız edici oluyordu.

“Hey Sieg, yarın bana yardım eder misin?”
“Kızağı sürmemi mi istiyorsun?”
“Hayır, senden bunu yapmanı isteyemem.”

Kızak kullanmak tehlikeliydi. Sieg'e bunu yaptırmamın hiçbir yolu yoktu.

“Bir plan düşündüm, ama reddetmekte özgürsün.”

Sieg'e düşündüğüm plandan bahsettim.
Ona onayı için baktığımda isteğimi kabul etti.

◇◇◇

Ertesi gün.
Ren geyiği avının ikinci günü açık bir gökyüzü altında başladı.

Çok geçmeden vahşi geyiklerle karşılaştık. İlk başta yavaşça yaklaştım ve menzilimin içine girdiklerinde hızlandım.

Kısa bir mesafe uzağımda, Sieg bir köpek kızağı sürüyordu.
Bu planda çok önemli bir rolü vardı.

Ren geyiğim, vahşi ren geyiğinin hızlıca önüne geçti.

Dün gece Sieg'den öğrendiğim bilgileri kullanarak vahşi ren geyiğinin hareket edeceği yeri hedefledim.

Bir atış için gücümü yoğunlaştırdım ve tetiği çektim.
Mermi bir boynuzunu sıyırdı.

Acele etmiyordum. Ren geyiğimin de benim de hala dayanıklılığımız vardı.
Titreyen bir el ile tetiği çektim.

Mermi ren geyiğinin kalçasına isabet etti.

Vuruldu ve dengesini kaybetti, ren geyiği yere düştü.

Kızağı durdurdum ve düşen ren geyiğine doğru koştum. Sieg arkamdan beni takip etti.

Düşen ren geyiği ile boğuştum ve onun hakkından gelmeyi başardım, karın bölgesini açığa çıkardım.

“Sieg!”

Ona işareti verdim, başının üstünden bir bıçak çıkardı ve kalbi hedefleyerek hayvanı göğsünden bıçakladı.

O anda, ren geyiğinin etrafındaki alanı hızla boşalttık.

Bir süre sonra ren geyiği sonunda hareket etmeyi bıraktı.

“——!”

Tarif edilemez bir haz aldım.

“Sieg, başardık!”

O kadar mutluydum ki ellerini yakaladım ve yanağını öptüm.
Tam orada sarılmak istedim, ama bıçak hala ren geyiğinde olduğu için onunla ilgilenmek için ayrıldık.

Bu şekilde, ren geyiği avımız sona erdi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
FikFik (110 puan) Üye
2021-02-09 14:23:35
Çeviri için teşekkürler
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-06-18 12:41:58
Ritzhard bi gün bu öpmelerin pahalıya patlamaz inş hjkghjlf Çevirir ve edit için teşekkürler^
MhmtSnmz (70 puan) Üye
2020-06-04 14:40:43
Teşekkürler.