Overlord

20 Kasım 2018
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Kyuuseishu
3673 Görüntülenme
Bu bölümü 36 Kişi beğendi.
Cilt 10

Ainz Ooal Gown'un Büyü Krallığı - 17

“Demek öyle. Kimsenin buna karşı çıkacağını sanmıyorum.”

 

“Hoh. Maceracılar Loncasının hem tarafsızlıktan yana olduğunu duydum. Bu sizin için gerçekten uygun mu?

 

“Her şey siz nasıl isterseniz öyle olur majesteleri. Bu ulus, sizin kurduğunuz yasaların üzerine kuruldu. Eğer majesteleri Maceracılar Loncasını kendisine katmak isterse, kimse bu karara karşı çıkamaz.”

 

Ainz yeniden kahkaha attı. Bu tepki, Ainzach’ın tepesini attırmış gibiydi. Ainz, gözlerindeki derin bakıştan ötürü lonca ustasını ele geçirdiğini hissetti.

 

“Kesinlikle, ben nasıl istersem öyle olacak. Ancak gerçekten razı mısın? Belki de maceracıları uyarıp onları İmparatorluğa ve Krallığa yollayıp bana içi bomboş bir lonca verme niyetindesindir.”

 

Ainzach, Ainz’e dikkatli baktı, ardından omuzlarını yuvarladı, sanki “Demek en fazla bu kadar ileri gidebilirim, ha” diyor gibiydi.

 

“Sizden de bu beklenirdi majesteleri. Yalnızca bu şehri ele geçirip yönetmekle kalmıyorsunuz, en derin düşüncelerimi bile görebiliyorsunuz... Zihnimi büyüyle mi okudunuz?”

 

“Hayır, büyü kullanmadım. Deneyimden başka bir şey değildi.”

 

“Burada uzun süre yaşadığın için sanırım. Amanın, ne kadar da korkutucu bir lordsunuz. O hâlde bana ne olacak?”

 

“Hiçbir şey olmayacak.”

 

“...Size bunun için teşekkür etmeyeceğimin farkındasınız, değil mi?”

 

“Teşekkürüne ihtiyacım yok. Ondan ziyade, görüşlerini istiyorum. Maceracıların, insanları savunmak için var olduğunu duydum. Bu yüzden insanlar arası savaşlarda kullanılmak istemiyorlarmış ve bir nebze de olsa herhangi bir ulustan bağımsızlarmış. Bu doğru mu?”

 

“Tıpkı dediğiniz gibi, majesteleri. Açıkçası majesteleri bu şehri ele geçirdiğinde, herhangi bir direnişte bulunmaya niyetimiz yoktu.”

 

“Ama yine de Momon isimli adam karşıma çıktı.”

 

Ainzach homurdandı, “Oh.” Ona zorlu anlar yaşatmanın alemi yok. Ainz konuşmaya devam etmeye karar verdi ve tabii ki Momon olayının üstünü örtmeye yardım etmesi gerekiyordu.

 

“Ah, bu mevzunun üstüne gitmeyeceğim. Sonuçta bir anlamda birlikte çalışıyoruz. Kesinlikle, bu işbirliği, buraya huzur içinde hükmedebilme sebeplerimden biri.”

 

Ainzach bir şey diyecek gibi oldu, ama Ainz onu görmezden geldi ve devam etti.

 

Bu zorlu bir meseleydi.

 

Ainzach’ı tarafına çekmeliydi ve onu, Sihirli Krallık’a kendi iradesiyle yardım edecek hâle getirmeliydi.

 

Momon olduğu zamanlarda duyduğu çeşitli dertleri ve şikayetleri hatırladıktan sonra Ainz dedi ki:

 

“...O hâlde, sözlerini duyduktan sonra sana bir sorum var. Maceracıların, insanları savunmak için var olduğu konusunda oldukça emindin. Ancak bu ‘insanlar’ tam olarak kim?

 

“Bununla neyi kastettiğinizi öğrenebilir miyim?”

 

Ainzach’ın yüzünde afallamış bir ifade vardı.

 

“Başka bir deyişle, bu ‘insan’ kelimesi bütün insansıları karşılıyor mu yoksa yalnızca insanoğlu için mi geçerli? Bu kelimenin dağarcığına Elfler, Yarı Elfler ve insanlıkla uyum içinde yaşayabilen diğer ırklar da giriyor mu?”

 

“Ah, o konuyu diyorsanız, evet, onlar da giriyorlar.”

 

“O hâlde ne kadar tuhaf. Hatırladığım kadarıyla Elfler, İmparatorlukta köleydi, öyle değil mi? O hâlde gerçekten onları koruduğunuz söylenebilir mi? İmparatorluğun yasalarına uymadıkları için köle değiller mi?”

 

Ainzach başını eğdi. Ardından yeniden Ainz’e baktı.

 

“...Ben Krallığın Maceracılar Loncasının ustasından başka bir şey değilim. Bu yüzden İmparatorluk Loncasının aklında neler vardır bilemem.”

 

“Yani kelime oyunlarıyla yan çizmeye çalışıyorsun, o hâlde...”

 

Ainach’ın gözleri faltaşı gibi açıldı ve kızgın olduğu gayet belliydi.

 

“Majesteleri, böyle dalga geçmeniz―”

 

“Dalga geçmek mi?” Bunlar gerçekler değil mi? ...Yeniden soracağım. Belirsiz davranarak kendini oltadan kurtarmaya çalışmıyor musun?”

 

Ainzach gözlerini eğdi.

 

“...Tıpkı dediğiniz gibi.”

 

“Elfleri ve Yarı Elfleri koruyacağını söylüyorsun, ama hiçbir şey yapmıyorsun. Bunun sebebi ne?”

 

Ainzach, İmparatorluktaki Maceracılar Loncasının niyetlerinin belli olmadığını söylerek açıklama yapmaya başladı.

 

“Biz bir Maceracı Loncası olmamıza rağmen, ülkelerin bağlarından tamamen kopamayız. Maceracılar Loncası, kuralların üstünde olduğunu gururla ilan eder, fakat ulusların yasalarına itaat ederiz. Bizler silahli bir teşkilatız. Bizim gücümüzde bir grubun, bu gücü ulusa karşı kullanması çok tehlikeli olurdu. İmparatorluk Loncası da aynı şekilde düşünüyor olmalı.”

 

“Demeye çalıştığım şey buydu. Ülkenin yasalarına bağlı olduğuna göre, o hâlde o ülkenin bünyesine katılmanda hiçbir sorun olmamalı. O hâlde neden bundan hoşlanmıyorsun?”

 

“Hem İmparatorluk hem de Krallık, gücümüze imreniyor. Sonuçta yalnızca bizim gibi maceracılar, güçlü canavarlarla başa baş savaşabiliyor. Bu yüzden kimse bizden herhangi bir zorlu istekte bulunmadı.  Ancak, bu nokta Majestelerinin endişe duyduğu bir konu. Eğer sizin astınız olursak, gücümüzün insanlara karşı kullanılma ihtimali var.”

 

“Yani sıradan insanlara karşı güç kullanmaktan korktuğunuz için asimile edilmeye direniyorsunuz, haklı mıyım?”

 

“Tıpkı Majestelerinin dediği gibi. İnsanları bastırmak veya savaşlara katılmak istemiyoruz. Bu bizleri birçok ölümle ilişkilendirir.”

 

Ainz bunlara gülmeden duramadı. Bunu zaten biliyordum. Ama tabii ki böyle diyemezdi.

 

“O hâlde otur. Şimdi sana gelecekte ne yapmayı amaçladığımı açıklayacağım.”

 

Ainz, Ainzach şikayetçi olamadan ona yeniden ona tekrar oturmasını söyledi, o da korkuyla oturdu. Ardından Ainz, açıklamasına başladı.

 

“Maceracıların daha farklı, daha anlamlı işler yapma ihtimalini düşünüyorum. Maceracıların bilinmezleri ve bu dünyayı keşfetmesini istiyorum.”

 

Ainz, Ainzach’ın ilk kez doğrudan ona baktığını hissetti.

 

“Örneğin güneyde, Teokrasi ve Kutsal Krallık arasında ufak bir ıssız yer var. Ama bölgenin detaylarını ve orada nasıl canavarların yaşadığını biliyor musun?”

 

Hayır, çünkü orada genellikle yarı insanların yerleşim alanları bulunur. Krallığın Maceracı Loncası oraya insanlar yolladı, ama hiçbiri tek parça olarak dönemedi. Bu yüzden orasıyla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz.”

 

“O hâlde, siz ve Teokrasi arasında doğal bir bariyer görevi gören bir sıradağ var. Orası hakkında neler biliyorsun?”

 

“O bölge hakkında detaylı bilgimiz yok.”

 

“Bu cehaletinden utanmıyor musun? Hayır, belki de bu, bir maceracının bakış açısından kaçınılmaz olarak görülebilir. Sonuçta sizler insanları koruyan bir organizasyonsunuz, bu yüzden içinde insan olmayan yerleri bilmenize gerek yok. Yine de hayat kurtaran otların öyle bölgelerde yetişme ihtimali var.”

 

Ainzach’ın ağzı, bu provokasyon karşısında sımsıkı kaldı.

 

“Maceracılar Loncasını emrim altıma aldığımda, haritadaki tüm boşlukları doldurmayı planlıyorum.”

 

“...Bu görevlere kendinize yakın kişileri atamanız daha iyi olmaz mı Majesteleri?”

 

“Aptallaşma. Senin de eskiden bir maceracı olduğunu duydum Ainzach, bu yüzden yeniden soracağım: ‘Maceracı’kelimesi konusunda düşündüğünde, gerçekten derinlemesine düşündüğünde, yalnızca canavarlarla savaşmak için var olduklarını mı düşünüyorsun?  Maceracılar hakkında daha fazla şey öğrenmeden önce onların bilinmezi bilinene çeviren varlıklar olduğunu düşünmüştüm.”

 

Ainzach sanki kanatmaya çalışıyormuşçasına dudaklarını sertçe ısırdı.

 

“―İnsanları korumak zorundayız.”

 

“Hayır, buna gerek yok. Bu Sihirli Krallık’ta, hükümdarları olarak insanları ben koruyacağım. İsteklerdeki büyük düşüşe bakarak, sözlerimin doğruluğunu anlayabiliyor olmalısın, değil mi?”

 

Ainzach, cevabıyla onaylarken ağzından daha çok inlemeye benzer acı dolu bir ses çıktı.

 

“O hâlde daha sonrasında ne yapacaksınız? İnsanları korumak için Krallığa veya İmparatorluğa mı hareket edeceksiniz? Bu kulağa canavar avlamakta uzman paralı askerlerin işi gibi geliyor.”

 

Ainz burada durdu. Sonraki adım ikna etmek olacak. Bundan sonra diyeceğine tüm zihnini adamalıydı.

 

“Öncesinde ‘astlarımın yapması gerektiğini’ söyledin. Belirli bir bakış açısından bu, iyi bir çözüm olurdu. Astlarımın düşman katletmek konusunda üstün olduğu doğru. Ancak çoğu zihnimde, bu bilinmez dünyada tanıştıkları varlıklarla iyi ilişkiler kurup kuramayacakları konusunda şüphe uyandırıyor. Bu, benim için büyük bir utanç. Bu yüzden bu görevi siz maceracılara bırakmak istiyorum.”

 

Sessiz Ainzach’ın tepkisinin ne olacağı konusunda meraklı olduğu hâlde, sunumu henüz bitmemişti.

 

“Onlara böyle tehlikeli bir iş yaptırmayı planladığımdan, doğal olarak tam desteğimi de vereceğim. Bunun için Maceracılar Loncasını asimile etmem gerektiğini düşünmüyor musun?”

 

“...Yapmanız gereken tek şey bizi işe almak.”

 

“Demek öyle. Demek gücünüze güveniyorsun. Bu cesaret hoşuma gitti.”

 

“N-Ne demek istiyorsunuz Majesteleri?”

 

“Bilinmezleri keşfetmek, başka medeniyetlerle talihsiz karşılaşmalar yaşama ihtimalini de kapsıyor. Öyle bir şey olduğunda Sihirli Krallık’ın sizi inkâr edeceğini düşünmüyor musun? Buna ek olarak Maceracılar Loncası karşılarına çıkacak sorunları çözmekte tek başına sorumlu olacak, değil mi? Bağımsız bir organizasyon olduğunuzu iddia ettiğinizden, bunlar gayet beklendik, değil mi? Sonuçta sizlerle yapacağım anlaşmalar, Sihirli Krallık’ta herhangi bir kayba sebep olmayacak.”

 

Ainzach sessiz kaldı.

 

“Herhangi bir ulusun kontrolünde olmamanın, bağımsız davranmanın anlamı budur, değil mi? Ve eğer sorun uluslararası bir boyut alırsa, bununla kendin başa çıkman gerekir... Dediklerim çok mu gülünç?”

 

“Kesinlikle değil, Majesteleri.” dedi Ainzach, anladığını göstermek için başını sertçe sallarken. “Ağzınızdan çıkan tüm laflar doğru.”

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-08 08:33:01
Çeviri edit için teşekkürler
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-22 10:50:21
Ben bile ikna oldum
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-05 19:37:43
Çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-21 15:52:07
Çeviri için teşekkürler
stakr (27 puan) Üye
2021-01-05 20:41:24
elinize sağlık güzel olmuş
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-06 00:57:20
Bölüm için teşekkürler. Ainz'in zekasını görebildiğimiz nadide kısımlardan.
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-07-24 02:05:36
Çeviri ve edit için teșekkürler.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-06-26 15:05:06
Emeğiniz için teşekkürler
YokTanVaR (35 puan) Üye
2020-05-28 18:00:31
çeviri için elinize sağlık güzel olmuş. :)
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 01:58:14
çeviri için teşekkürler
akatsuki03 (168 puan) Üye
2020-01-15 02:07:19
bazı yazıları görürüyorüm ainz kötü karakter diye ama bence seride ainz tek iyi lider çünkü diğer ülkeler yozlaşmış ve halk cançekisiyor örneğin kralıktaki soylular teokrasiye bil veriyorlar ,vergiler yüksek ,köylülerin kızları alınıyor (tsuare) tecavüz ediliyor , imparatorlu krallığa göre ekonomisi yüksek ama elfler köle olarak teokrasiden alınıp zülme uğruyor imaparator soyluları sindirmiş (soylu ailelerin kızlarını alıp ainze hediye edilir olmuş) teokrasiinsanı üstün tutup diğer ırkların onlara hizmet etmesi gerektiğini savunuyor elf kralığındaki elfler sistematik bir şekilde öldürülüp köleleştiriliyor elf kralını teokrasinin elflere yaptığı zülmü umursamıyor bile 5 cüce krallığının 4 yok olmuş ejderlerin savaşı yüzünden (buda arlan belediyeleri olabilir) yan, serideki tek iyi lider ainz
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-20 09:01:33
çok güzeldi.
emircan (120 puan) Üye
2019-07-15 23:05:14
Ainz profösör çıktı birden :d
Vampire (369 puan) Üye
2019-04-20 14:02:20
Hadi ainz bastır!!
czkombo (15 puan) Üye
2019-03-04 17:13:14
çok sağolun elinize sağlık :) çok güzeldi.
.K (21 puan) Yazar
2019-03-02 11:06:38
Ainz'e zeka buff u gelmiş :D