Overlord

28 Kasım 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
3091 Görüntülenme
Bu bölümü 37 Kişi beğendi.
Cilt 10

Re-Estize Krallığı -5

"Anladım. Bana verdiğin her emre itaat edeceğim, Onii-sama.”

 

“Seni oraya gönderdikten sonra, seni tekrar Kraliyet Başkenti'ne çağırmayacağım. Bu durum özgürlüğünü bir şekilde sınırlayabilir, ama çok sıkıntı çekmeyeceğin bir bölge seçeceğim. Hayatının geri kalanını orada geçireceksin.”

 

"Anlıyorum. En derin teşekkürlerimi sunuyorum.”

 

Çok büyük ihtimalle Renner, kendisinin neyi amaçladığını anlamıştı, ama ona gösterdiği şeyin bir nezaket olduğunu anlaması için bunu sesli bir şekilde ifade etmesi gerekiyordu.

 

“Yetimlerden istediğini evlatlık edinebilirsin. Bu hususta, istediğin gibi yapabilirsin.”

 

“Çok teşekkür ederim Onii-sama.”

 

Renner'in gecikmeden cevap vermesi, Zanack'ın ne söyleyeceğini zaten bildiğini gösteren bir kanıttı.

 

Zanack neden Renner'ın bu halk tabakasından gelme Climb'ı sevdiğini anlayamıyordu. Görünüşü oldukça sıradandı ve çok özel olduğu bir yanı da yoktu. Kız kardeşine hiç de yakışmıyordu.

 

Ahh, şimdi düşündüm de bir fetişi vardı.

 

Küçük kız kardeşinin bu utanç verici anısını hatırladıktan sonra, Zanack, Climb adına az da olsa üzüldü.

 

“O zaman Kral olacağınız günü dört gözle bekliyorum Onii-sama. Taç giyme töreninden sonra, ben bir çiftlikte yaşarken arada sırada beni düşünürseniz sevinirim."

 

“Ohh, elbette düşünürüm sevgili kardeşim. Ancak arada sırada seninle tartışmak en iyisi olur gibi. Hm?"

 

Zanack bakışlarını onlara doğru koşan askere yöneltti.

 

Bu adam Gazef'in savaşçı grubunun hayatta kalan üyelerinden biriydi.

 

Kral'ı savaş alanında korumak için savaşmıştı. Artık Savaşçı Kaptan öldüğü için şu anda bu adam, oldukça iyi bir pozisyona sahipti ve Kral ona güveniyordu. Renner'ın iki astı da aynı şekilde bir güvene sahipti.

 

Babasının zihinsel olarak çökmüş görüntüsü Zanack'ın gözlerinin önünden geçti.

 

“Prens'im, Majesteleri sizi çağırıyor.”

 

Sözünü bitirdiği anda, Renner'e bakmak için döndü

 

“Sizi de istiyor, Prenses'im.”

 

"Ne oldu?"

 

“Az önce, Büyücü Kral'ın yakında bir diplomatik heyet göndereceğine dair bir rapor aldık.”

 

Zanack, Renner'e bir göz attı, ama yine de adama cevap vermeyi başarabildi.

 

"Anladım. Kısa bir süre sonra geleceğimizi ona bildir." "Kardeşim, önce ben gideceğim. Lütfen hazır olduğunda acele bir şekilde siz de gelin.”

 

“Anladım, Onii-sama.”

 

Yakın zamana kadar yetimhanede olduğu için Renner'ın kıyafetleri sadeydi ve yıpranmıştı. Soyluların önünde böyle görünmesi onu utanca sokardı.

 

Bununla birlikte, Zanack yüzüne sert bir ifade ile oturttu.

 

"Hıh. Şu anki durumda o teklif hiç de çekici durmuyor. Ah, zaten artık çok geç."

 

Bölüm 2

 

Büyü Krallığı'nın elçilerinin E-Rantel'den Kraliyet Başkenti'ne gitmesinin yaklaşık bir hafta süreceği tahmin ediliyordu.

 

Bugün yedinci gündü. Her şey plana göre giderse, elçiler bugün Kraliyet Başkenti'ne ulaşacaktı.

 

Alışık olmadığı bir zırh giymiş olan Zanack, E-Rantel yönüne doğru açılan Kraliyet Başkenti kapılarında şövalyeleriyle aynı doğrultuda durdu.

 

Geçtiğimiz birkaç gün boyunca bulutlu olan hava artık açıktı. Sanki bir şakaymışcasına hava şu anda bahar havasındaydı.

 

Ancak uzaklardaki ağır bulutlar görülebiliyordu. Masmavi gökyüzü, yalnızca Kraliyet Başkenti'nin üzerindeki hava ile sınırlıydı.

 

Bu tarz bir manzara oldukça tuhaftı. Hatta Kraliyet Başkenti'nin meteorolojisti "Bu imkansız!" diye bağırmıştı kafasını kaşırken.

 

Kraliyet Sarayı'nda uzun zamandır çalışıyordu ve ertesi günün havasını %90'ın üzerinde doğrulukla tahmin edebiliyordu. Bu yüzden bunun imkansız olduğunu söylediğinde anlaşılmıştı ki, bu hava hiç de doğal bir şey değildi.

 

Zanack, kaskının ardından derin bir iç çekti.

 

Öğretmenleri ona hava kontrolü ile ilgili bir büyüden hiç bahsetmemişti. Ancak Büyücü Kral denilen bu kişi böyle bir büyüyü rahatlıkla kullanabiliyordu.

 

Zanack'in adamları sadece büyü alanında beceriksiz değil, aynı zamanda başka garip fenomenler hakkında da bilgi sahibi değildi. Bu olay Zanack'ın başını ağrıtıyordu. Daha doğrusu bu ağrı, Marki Raeven'a çok fazla güvenmiş olmasından kaynaklanıyordu.

 

Maceracılarından bilgi toplamış, bu bilgileri derlemiş ve ismine Kaplan Parşömeni demişti. Çeşitli türlerin ve büyülerin görünüşleri, çeşitli canavarların türleri ve güçleri, ve her türlü büyü ve benzeri bilgiler içeriyordu bu tomar.

 

Şu ana kadar bunu müttefiki Zanack ile açık açık paylaşıyordu. Ancak Raeven artık Kraliyet Başkenti'nde olmadığından Kaplan Parşömeni de doğal olarak burada değildi.

 

Raeven'ın yaptığı gibi maceracılardan bir şeyler öğrenmiş soyluları bulmaya çalışmıştı Zanack, ama başarısız olmuştu. Bunun sebebi soyluların aptal olması değildi. Sebebi maceracılardan tamamen farklı bir dünyada yaşamalarındandı. Bazı soylular maceracıları işe alsa da çok nadiren güçlerinden tam anlamıyla faydalanırlardı. Soylular, maceracıların ilgilendiği şeylerle ve haberlerle ilgilenmiyordu.

 

Soylular, Krallığın 200 yıllık tarihi boyunca hep böyle olmuştu. Bu açıdan Raeven oldukça sıra dışı biriydi.

 

Emekli maceracıları, özellikle de mithril seviyesindeki ve üstünü bulmak büyük ihtimalle çok zor bir işti.

 

Maceracıların politik şeylerden nefret ettiğini duymuştu. Gerçekten de, bir kere siyaset dünyasına girdiğinde insan, özgürlüğünü kaybediyordu. O tarzda maceraperestler emekli olduktan sonra onun için çalışmak ister miydi?

 

Zanack'ın kalbi bunu düşündüğü gibi acıdı.

 

"Prensim!"

 

Yanındaki şövalyenin bağırması Zanack'ın duyularına geri getirdi. Sokağın sonuna baktı ve... Gördü.

 

Büyü Krallığı'nın elçileri geliyordu.

 

Bugün bu caddeyi sırf bunun için kapatmışlardı ve bunun için oldukça çaba göstermişlerdi. Sonuç olarak, Zanack'ın arkasında bulunan kapılardan kimse çıkmayacaktı. Şehir kapıları da bugüne özel olarak kapatılmıştı.

 

“Tamam, hadi bu işi halledelim. Onlara yabancı devlet adamlarına davrandığımız gibi davranmalıyız. Büyü Krallığı'nın elçilerine karşı bir şey yapmak büyük bir suç. Cezası yargısız infaz olacak.”

 

"Evet efendim!"

 

Şövalyelerin cevabı oldukça gürdü. Kemerlerindeki kılıçları keskin bir ses çıkarmıştı.

 

"Pekala! O zaman onlara elinizden geldiğince saygı gösterin ve onları Krallık'ın görkemiyle etkileyin!”

 

"Evet efendim!"

 

Zanack'ın tebaası, elçiler gelene kadar kıllarını bile kıpırdatmadan bekledi.

 

Çok geçmeden, elçilerin öncüsü vardı.

 

Bu kişi kara zırhlı bir şövalyeydi. Kafasından iki boynuz çıkan, simsiyah bir bedeni olan bir unicorn'a biniyordu. Atı süren kişinin insan olmadığı da çok rahatlıkla anlaşılabiliyordu. Güneş gibi ışıldayan, ölümcül bir aura yayıyordu. Plaka zırhı, sanki hayattaymışcasına titreşiyordu.

 

Zanack, adamın altındaki savaş atının korkuyla titrediğini hissedebiliyordu.

 

Pençeli el bileğini sıktı ve göğsüne çarptı.

 

"Özür dileriz! Biz Ainz Ooal Gown'un Büyü Krallığı'nın elçileriyiz! ”

 

Bu ses, eskimiş bir müzik enstrümanından gelen bir cızırtı gibiydi. Etraftakilerin tüylerinin diken diken olması için bu sesi duymaları yetmişti. Zanack, korkusunu savmak için cesaretini topladı, sonra konuştu.

 

“Ben Re-Estize Krallığı'nın İkinci Prensi, Zanack Valreon Igana Ryle Vaiself! Majestelerinin emriyle, partinize Kraliyet Sarayı'na kadar eşlik edeceğim. Lütfen bizi takip edin!”

 

“Anlaşıldı. O zaman kendimizi sizin rehberliğinize bırakıyoruz. Bu... Beni affedin, bu kişinin bir ismi yok. O yüzden ırkıyla tanıtmama izin verin. Bu kişi bir Ölüm Süvarisi!”

 

Zanack, bu ırkın ismini duyduğunda bir süre bakakalsa da kötü bir izlenim vermemek için hemen toparlanıp cevap verdi.

 

“O zaman size Süvari-dono olarak seslenebilir miyim?”

 

“O şekilde seslenilmekten onur duyacaktır.”

 

"Anlıyorum. O zaman elçilerin liderini selamlayabilir miyim? İkinci Prens olarak, söz konusu liderin Krallık içindeki eylemlerinden de sorumluyum. Mümkünse, durumu liderinize açıklamak istiyorum.”

 

“Anlaşıldı. Bu kişi, mesajınızı lider-dono'ya iletecek.”

 

“En derin teşekkürlerimi sunuyorum.”

 

Bununla birlikte, süvari raporunu teslim etmek için geri çekildi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
DeDoS (42 puan) Üye
2022-11-22 13:18:10
Süvarilere isim vermek için birilerini işe alalım. Yada başarılarına göre ayrılsınlar. Mesela bu adamın konuşması, üslübu iyi bundan sonra adı 'Ölümün Elçisi' olsun, mesela
Turşu (1552 puan) Üye
2021-10-08 19:59:37
Çeviri için teşekkürler
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-06 01:06:37
Çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-22 13:53:00
Çeviri için teşekkürler
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-06 22:57:52
Bölüm için teşekkürler. Ordu ile gelmiş.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-06-30 16:30:26
Emeğiniz için teşekkürler
YokTanVaR (35 puan) Üye
2020-05-29 10:40:47
Çeviri için teşekkürler elinize sağlık :)
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 03:23:52
emeğinize sağlık
Vampire (369 puan) Üye
2019-04-23 22:39:35
Bakalım neler olacak
☆JUDAL☆ (57 puan) Üye
2019-04-06 19:47:57
Çeviri için teşekkürler
blade (3267 puan) Üye
2019-02-08 15:06:36
Çeviri ve edit için teşekkürler
bust3d (3373 puan) Üye
2018-12-27 14:48:09
Çeviri için teşekkürler.
Devilman (2387 puan) Üye
2018-12-06 23:26:31
Oooo ve işte beklediğim bölüm geliyor umarım o görseli koymuşlardır
seyirci343 (3138 puan) Üye
2018-11-28 13:27:36
Kendilerinden üçüncü şahis olarak bahsetmeleri bazen kafamı karıştırıyor. Elinize emeğinize sağlık.