Overlord

25 Aralık 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
3064 Görüntülenme
Bu bölümü 37 Kişi beğendi.
Cilt 10

Baharuth İmparatorluğu -26

Baziwood kafasını salladı. İçinde bulundukları durumu yanlış anlamış gibilerdi.

 

“Ahh, bu cidden... Nasıl desem ki? Cidden de turnayı gözünden vurdu. Tam da zayıf noktanızdan hem de. Öyle bir şeyler işte.”

 

“Aynen öyle. Onunla nasıl uğraşacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Zihnen de bedenen de tükendim. Şu anda ne olsa iyi olacak gibi hissediyorum.”

 

“Majesteleri...” Nimble Jircniv’e doğru baktı ve sessizce konuştu.

 

“Bir şeytan olduğu kadar bir namevt değil. Sanki bir insanın iradesini nasıl kıracağını biliyor gibi.”

 

“Yine de bağımlı bir ülke olmak...”

 

Jircniv nazikçe hala kabullenemeyen Nimble’a baktı.

 

Adamın hislerini anlayabiliyordu.

 

Ancak bu sorun için çocukça duygularını bir kenara bırakıp mantıklı olanı tercih etmek zorundaydı. Yine de Jircniv bu sorunu çözemese de Nimble’a ne olurdu?

 

“Açık konuşacağım. Kazanamayız. Tek seçeneğimiz daha önce de söylediğim gibi onun astları olmak. Ona karşı çıkacak başka hiçbir yol bilmiyorum. Savaşta da gördüğünüz gibi, bir büyü kullanıcısı olarak oldukça güçlü olduğu aşikar.”

 

İki şövalye de katılır bir şekilde kafasını salladı.

 

“O zaman, bir savaşçı olarak ne kadar iyi? Onu kılıçla öldürebilir misiniz?”

 

Jircniv omuz silkti.

 

“Gördünüz değil mi? Bir savaşçı olarak bile Savaş Lordu onu yenemedi.  Hem o da neydi? Savaş Lordu’ndan darbe aldı ve hasarsız bir şekilde kurtulması? Büyü mü kullandı yoksa?”

 

“Emin değilim, ama mümkün olabilir.”

 

“Of be... Bir başka deyişe büyü ile her türü saldırıyı etkisiz kılabiliyor değil mi? O zaman suikast de imkansız. Ölümsüz olabilir mi?”

 

“Eh, fiziksel bir bedeni var sonuçta. O yüzden ölümsüz olduğundan şüpheliyim.”

 

“O zaman neden yaralanmadı?”

 

Nimble ne diyeceğini bilmiyordu ve yardım için Baziwood’a döndü. Ancak Baziwood çenesini sıkı sıkı kapalı tuttu.

 

“O zaman, halledleim şu işi. Savaş Lordu’nun silahı ile olabilecek tüm bilgileri toplayın. Ardından yardım edebilecek tüm büyü kullanıcılarını maceracılarını toplayıp neden yaralanmadığını sorarız. Şansımıza yaptığı duyuru yüzünden Maceracılar Loncası’nı karşısına alabilir, o yüzden maceracılar da bize yardım etmekten mutluluk duyacaktır.”

 

“Peki tüm bunları denedikten sonra bağlılık teklif etsek olmaz mıydı? Şansımıza reddetti.”

 

Jircniv bundan rahatsız olmuştu ancak rahatsızlığını bastırdı ve dışa vurmadı. Onun yerine yüzüne rahatsız bir ifade olan Nimble’a baktı.

 

“Şansımıza mı? Cidden böyle olduğunu mu düşünüyorsun? Bence tam tersi. Bağımlılığı olabildiğince hızlı bir şekilde zorlamak en iyi seçenek değil mi?” Jircniv soruyu, şaşkın şaşkın bakmakta olan Nimble’a sormuştu.

 

“Neden bağlılığımızı reddetti sence?”

 

“Çünkü... Çünkü... Kulunuz tam emin değil...”

 

“Belki de beceriksizdir ve böyle değişen durumları nasıl idare edeceğini bilmiyordur, böyle düşünmüş olabilir. Ama rakibimiz o adam, unutmadınız değil mi? Zekasından yola çıkılarak biz bağlılık teklif ettikten hemen sonra gelecek için bir plan düşünmüş olmalı. Eğer etraflıca düşünüp teklifimizi reddettiyse bu durumun onun hedefleriyle kesişmediğini varsayabiliriz.”

 

“Peki o hedefleri ne olabilir?”

 

Baziwood'un sorusu, Jircniv’in suratına acı dolu bir ifade yerleştirdi.

 

“Bilmiyorum. Yine de, eh, bize faydası olduğunu hiç sanmıyorum. Yoksa bağımlılık teklifinden bu kadar rahatsız olmazdı. Bildiğimiz kadarıyla aklındaki hedefler kendi ülkesinde yapamadığı şeyler. Bu durumda...”

 

Jircniv, yakında alev alacak olan beyniyle bir beyin fırtınası yapmaya başladı.

 

Rakibi Ainz Ooal Gown idi. Aklında kesinlikle bir hedef olmalıydı.

 

Büyü Krallığı’nın kralı olarak, ne isteyebilirdi ki? Neyden nefret edebilirdi?

 

Anlında terler birikti ve Jircniv düşünmekte zorlandı.

 

“Maceracılar Loncası mı? Maceracılar Loncası ile ilgili bir şey istiyor olabilir mi? Belki bu yüzden teklifimizi reddetmiştir?”

 

“Peki ya o bildirisi? Buna izin vermek iyi bir fikir mi sizce Majesteleri? Birkaç yıl sonra İmparatorluk'un en parlak ve en iyi kişileri ülkeyi terk edebilir.”

 

“Ben bunu anlamadım. Bu kanıya nasıl vardın?”

 

“Her ne kadar dediği gibi yapanların özgürlüğü kısıtlanacak olsa da arkalarına Büyücü Kral gibi güçlü birini almak oldukça çekici bir teklif. Macera mesleğinde, kendine isim yapamadan ölen birçok kişi var. Ancak onları destekleyen öylesine güçlü biri varken... En azından kendine güveni olmayan kişilerin aklı çelinmiş olur. Ayrıca biz şövalyelerin varlığı yüzünden, düşük seviyeli maceracılar için çok fazla bir iş yok.”

 

“Yeteneklerin dışa taşması... Her ne kadar kendilerine fazla güvenmiyor olsalar da potansiyelleri olmadığı anlamına gelmez bu.”

 

Yetenekli olan, ancak kendine güveni olmayan insanlar vardı. Ancak sadece kendine çok güvenen kişiler yeni dünyalar keşfedebilirdi.

 

“Eğer durum buysa bunlar bağımlılığa karşı çıkmak için yetmez mi? Yine de.... Bağımlı bir ülke olmamız daha uygun olmaz mıydı? Böylece Maceracılar Loncası’nı direkt olarak yutabilirdi... Ah! Ainz Ooal Gown! Neden zekan beni bu kadar aşmak zorunda?! Kumpasların o kadar zekice ki idrak bile edemiyorum!”

 

“Hiçbir şey düşünmüyor olabilir mi peki?”

 

Jircniv, Baziwood'un esprili yorumuna karşı nefret dolu bir şekilde baktı.

 

“Bu nasıl bir saçmalık? Hareketlerimizi bu noktaya kadar tahmin edebildi... Hayır, bu mümkün değil. Aynı zamanda yaşayanlara karşı olan nefretini yönlendiren hislerini de hesaba katmalıyız...”

 

Belki de onu bir namevt olarak düşünüyormuş gibi görmek bir hata olurdu.

 

Belki de Ainz çoktan, acıdan kıvranacağını tahmin edip bu plan üstünde çalışmıştı. Belki de paniklemiş Jircniv’in bağlılık teklif etmesini kolları açık bir şekilde bekliyordu.

 

“Şimdi ne yapmalıyız?” Soran Nimble idi. İmparatorluk'un gelecekteki hareketlerinden bahsediyordu.

 

“Haberleri diğer ülkelere de yaymak istiyorum. İlk olarak katipleri toplayacağım ve onlara kaba bir şekilde İmparatorluk'un Büyü Krallığı'nın bağımlı devleti olmasını teklif etmeyi seçtiğini söyleyeceğim ve böylece konu kapanacak. Haberleri komşu ülkelere çabucak yayacağız ve Büyü Krallığı’nın da bunu kabul etmekten başka çaresi kalmayacak.”

 

“Majesteleri...”

 

İkisi de başlarını eğdi. Baziwood'un suratında böyle bir ifade varken Jircniv bunların bir şaka olabileceğini düşündü.

 

Yüzündeki buruk gülümsemeyi sildi ve arkadaşça bir tutumla konuştu.

 

“Niye böyle somurtuyorsunuz? Birçok çeşit bağımlı ülke var sonuçta. Eğer kendimizi büyük oranda yönetebilmemize izin verirlerse her zamanki gibi yaşamaya devam edebiliriz. Hayır, eğer Büyü Krallığı bizi o inanılmaz gücüyle korursa her zamankinden daha güvende olmaz mıyız?”

 

Az da olsa parlak bir gelecek fikri ikisinin de yüzüne bir nebze renk gelmesine neden oldu.

 

“Bu sebepten dolayı içsel doyumsuzluklarımızla ilgilenmeliyiz. Eğer Büyü Krallığı kendi kendimi yönetmemize izin vermezse İmparatorluk parçalanmaya başlayabilir. Bağımlı olmaktan hoşnut olmayan ve harekete geçen örgütler de olabilir.”

 

Jircniv, İmparatorluk’taki örgütlerin eğilimlerini düşünmeye başladı.

 

Bunlardan en önemlisi Şövalye Müfrezesi idi. Ancak onlar bağımlılık karşıtı bir örgüte dönüşmezdi. Eğer karşı çıksalar bile bu sadece laftan ibaret olurdu. Gerçek anlamda harekete geçmezlerdi.

 

Bundan sonra soylular geliyordu. Onları tahmin etmek mümkün değildi. Jircniv’in kararı hakkında şikayetlenecek birkaç insan olsa da o kişiler Kanlı İmparator’u tahtından indirmeye çalışan kişilerdi. Yeni bağımlı olmuş İmparatorluk’un hükümdarlığını kapmak için her türlü şeyi yapacak insanlar vardı.

 

Sıradan halk kandırılabilirdi. Onlara göre hayatları normal olduğu sürece bağımlı olup olmamaları umurlarında olmazdı.

 

“Rahipler sıkıntı olacak.”

 

Tapınaklar bunu asla kabul etmezdi. Eğer ki tapınaklar karşı çıkmakla kalmayıp iyileştirme faaliyetlerini durdururlarsa işler çok daha fena olurdu. Onlarla konuşup ikna etmesi gerekiyordu.

 

“İyi olacak mısınız, Majesteleri?”

 

“Kim bilir? Hazır ben daha buradayken, bağımlı olmak için şansımız hat safhada. Ben de bunun sonuçlarını göstermek istiyorum... Ancak söylemesi pek iyi olmayabilir.”

 

‘Neden ben,’ diye düşündü.

 

Bu görevi babasından devralmıştı ve İmparatorluk istikrarlı bir şekilde büyümüştü. Bu süreçte de yanlış bir adım atamazdı.

 

Ancak sonra o canavar ortaya çıkmış ve her şey mahvolmuştu.

 

Büyük ihtimalle o yaratıkla anlaşmalarında hiçbir yanlış yoktu. Bunun sebebi Ainz Ooal Gown’un düşüncesi insan ırkının sınırlarını aşıyordu.

 

Bir ayda her şey değişmişti.

 

Jircniv derin bir şekilde iç çekti.

 

“Dünyadaki en şanssız adam olmalıyım...”

 

Bu boş bir yorum olsa da Gümüş Kanaryaların ana üslerinin yerini İmparatorluk’tan Şehir Devleti İttifakı’na değiştirdikleri haberleri yakın zamanda morali bozuk olan Jircniv’e ulaşmıştı. İlerleyen günlerde Jircniv şikayetlere başlamıştı. “Kutsamalar ikişerli gelmezken, felaketler de yalnız başına gelmez,” diyordu.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-11 08:11:53
Çeviri edit için
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-22 23:54:21
Şu gümüş kanaryalara bak sen
Turşu (1552 puan) Üye
2021-10-09 16:16:29
Çeviri için teşekkürler
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-07 16:24:11
Çeviri için teşekkürler
Devilman (2387 puan) Üye
2021-02-02 05:44:32
Ulan şaka maka aptal baziwood en doğru şeyi söyledi slsmlskdkd
Overlord (32 puan) Üye
2020-12-25 21:01:05
Elinize sağlık
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-07 16:02:37
Bölüm için teşekkürler. Sadece Ainz hepinizin şansını çalıyor.
Demiurge (1721 puan) Üye
2020-07-08 13:17:42
Lan Ainz-sama Jircniv'in bu kadar düşündüğünü görse "Ben neymişim be?!" der😀
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-03 16:17:05
Emeğiniz için teşekkürler
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 15:51:15
teşekkürler
☆JUDAL☆ (57 puan) Üye
2019-09-25 15:12:51
Çeviri için teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2019-09-24 23:10:32
Hahahaha
seyirci343 (3138 puan) Üye
2019-02-13 07:50:03
Demiurge Kesin Ainz samadan beklendiği gibi bişey der bu duruma. Hiç güçlü olmayan ama acayip şanlı olan bir manga vardı. Ainz onun Şanslı güçlü versiyonu gibi hep dört ayak. Elinize emeğinize sağlık.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-03 16:17:58
@seyirci343, hangi manga dostum?
seyirci343 (3138 puan) Üye
2020-07-04 14:19:18
@Bazil, student bişey di ismi ama hatırlamıyorum tam böyle okul başı gibi oluyor bakışları sert hatta hiç güçlü değil ama çok şanlı her kavgayı öyle kazanıyor. Aynı serinin bide tersi var çok güçlü ama 0 şans şeklinde Bizim Ainz hem güçlü hem şanslı ikisininde iyisini almış gibi.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-06 10:47:14
@seyirci343, eğer hatırlarsan yaz hocam lütfen. Severim overpowered karakterleri
seyirci343 (3138 puan) Üye
2020-10-03 15:33:32
Bazil (1684 puan) Üye
2020-10-04 19:03:43
@seyirci343, çok teşekkürler bakıcam
blade (3267 puan) Üye
2019-02-12 03:33:24
Çeviri ve edit için teşekkürler
Devilman (2387 puan) Üye
2018-12-27 09:23:17
Bilmiyorlar ki astların ainz den daha zeki olduğunu xD
maahhaam (4749 puan) Üye
2018-12-26 09:19:57
yazık sana imparator be :) ainz yaptıklarını görse bunu ben mi yaptım dedim der :)