Sıfır İnananlı Tanrıça ile Isekai'yi Temizlemek - Sınıf Arkadaşları Arasındaki En Zayıf Büyücü

10 Mayıs 2020
Çeviri: deantrbl
Düzenleme: Residenttt
1321 Görüntülenme
Bu bölümü 26 Kişi beğendi.
Cilt 2

Takatsuki Makoto’nun Yoldaşları Şaşkına Döndü

“Takatsuki-sama…” (Nina)

“Makoto…” (Lucy)

Masamıza döndüğümde Nina-san ve Lucy benimle şaşkın ve endişeli bir şekilde konuştular.

İyi kulakları olan bu ikisi duymuştu, ha.

“Takki-dono, Prenses Sofia'ya kaba davrandığını duydum…” (Fujiwara)

“Batırdım, Fuji-yan.” (Makoto)

“Takatsuki-kun, tatlı bir şeyler ye ve sakin ol.” (Aya)

Sa-san bana pasta önerdi.

Bu bile var mıydı?

“Bu beklenmedik bir şey. Takatsuki-sama'nın çok kızacağını düşünmek.” (Nina)

“Ama biliyorsunuz, 2 yıl önce umutsuzca yalvarırken onu bir kenara atmış olsalar bile, bunu unutmuşlar ve ona müttefikleri olmasını dikkatsiz bir şekilde söylediler. Tabii ki kızacaktı!” (Lucy)

Lucy duygusaldı, ama hep benim tarafımı tutuyordu.

Onun bu hali için minnettardım.

“Takki-dono, Makkaren'den ayrılacak ve Dağlık’a gidecek misin?” (Fujiwara)

Fuji-yan üzgünce söylüyordu. 

“Hmm, sonuçta prensesin koruması bana gitmemi söyledi…” (Makoto)

“Sakurai-kun’un ülkesine mi gidiyorsun?” (Aya)

Sa-san çörek ve meyve yiyordu.

Çok fazla yemek yemedin mi?

“Yani, aklımda başka bir yer yok.” (Makoto)

“O zaman ben de oraya geleceğim.” (Aya)

Hm? Sa-san’a baktım.

“O tuhaf suratını neden yapıyorsun? Takatsuki-kun, senin yanında olmak dışında aklında başka hiçbir şey olmayan biriyim.” (Aya)

'Bu açık değil mi?' Suratı yaparak şarabını içti.

Çörek ve şarap birlikte gitmezdi.

“Hmm, Dağlık, ha…” (Lucy)

Lucy karmaşık bir ifade yapıyordu.

“Dağlık’a gitmeye karşı mısın Lucy?” (Makoto)

“Takatsuki-Sama, Dağlık insan üstünlüğünü savunan bir kültürdür. Lucy-sama gibi bir elf ve benim gibi canavar için yaşaması zor bir ülke.” (Nina)

Eh? Öyle mi? Bilmiyordum.

“Yarı-insanlar ve canavarlar, insanlardan daha kötü muamele görürler. Gerçekten bundan pek hoşlanmıyorum. Rozes’in o kadar ayrımcılık yapılan bir bölgesi yok, ben de bunu seviyorum-desu zo.” (Fujiwara)

“Yani iş yerine zevkini seçtin, Fuji-yan.” (Makoto)

“Tabii ki-desu zo!” (Fujiwara)

Karakterini bozmayan bir arkadaştı.

“Nina-san, Dağlık’ı sevmiyor musun?” (Makoto)

“O ülkenin soyluları ve tüccarları canavarlara hemen cinsel tacizde bulunurlar. Ama müşterilere kötü davranabileceğim gibi yapamam, bu yüzden dikkatli olmalıyım.” (Nina)

Hmm, Nina-san'ın da Güneş Ülkesi hakkında iyi bir izlenimi yoktu.

“Dahası, eğer Sasaki-dono gibi bir Lamia ortaya çıkarsa bir anda dışarı atılır. Ve kesinlikle peşine düşerler.” (Fujiwara)

“Anladım… Dediğine bakılırsa eğer Dağlık dinimi keşfedecek olursa kötü olur…” (Makoto)

“““Herhangi bir ülkede de kötüydü.””” 

Sa-san dışında kalan 3 kişi de karşılık verdi.

Öyle miydi?...

“Şimdi bunu doğru bir şekilde düşündüğüm de Lucas-san, Mary-san ve şiş satıcısı yaşlı adamla tekrar karşılaşamamak üzücü olurdu. Jean ve Emily ile de…” (Makoto)

“Ülkeden ayrılmayı mı düşünüyorsun?” (Fujiwara)

Fuji-yan beklentiyle söyledi.

“Hmm, başımı Prenses Sofia karşısında eğmeli miydim…?” (Makoto)

Her şeyi böyle yaptıktan sonra gerçekten tereddüt etmeye başladım.

Sakurai-kun'a sormayı denemeli miydim? 

Hayır, fakat…

Ben bunu düşünürken…

“Selam, bu tam bir felaketti, değil mi?” 

Gelen, canlandırıcı yakışıklılığa sahip kahraman Sakurai-kun'du.

Bu piç! Kimin suçu olduğunu düşünüyorsun, burada endişeleniyorum?!

“Beni orada tuhaf bir görüşmeye çağırdın, bu yüzden böyle bir sorunla sonuçlandı. Bu konuda ne yapacaksın?” (Makoto)

Şimdilik onu düz bir bakışla suçlamaya çalışıyordum.

Sakurai-kun'un yanında, sanki bizden saklanıyormuş gibi duran Yokoyama-san vardı.

“Sorun değil. Güneş Şövalyesi Düzeni’ne girersen sana yardım etmek için elimden geleni yapacağım.” (Sakurai)

Sakurai-kun bir gülümsemeyle söylüyordu.

Bekle, ne dediğini anlamadım.

“Asla katılmayacağım.” (Makoto)

Güneş Şövalyesi Düzeni temelde bir orduydu, değil mi?

Benim gibi evcimen birinin öyle atletik insanların topladığı bir gruba girmesi imkansız! Hiç mantıklı değil!

Emin bir şekilde söyleyebilirim ki bir gün içinde bırakırdım.

“T-Takatsuki-kun, bugün hakkında… uhm… teşekkürler.” (Yokoyama)

Yokoyama, başını bana doğru indirdi.

Benimle konuşması nadirdi.

Acaba biraz korkuyor muydu?

“Ben büyük bir şey yapmadım.” (Makoto)

“N-Ne diyorsun? Dağlık’taki sadece bir avuç insanın kullanabileceği Hükümdar Büyüsü’nü kullandın ve Tabu Ejderhalarına boyun eğdirmede için ikinci olarak en fazla katkıda bulunan sendin!” (Yokoyama)

Birçok insan Hükümdar Büyüsü hakkında konuşuyordu, ama hepsi bir kez kullanmak için 1 haftalık hazırlık gerektirdiğini unutuyorlardı.

“Peki, bunu bir kenara bırakalım, bir şeye ihtiyacın var mı, Sakurai-kun?” (Makoto)

“Doğru. Aslında Büyük Bilge-sama seninle tanışmak istediğini söyledi Takatsuki-kun… Ya da daha fazlası, Ruh Kullanıcısı ile.” (Sakurai)

“V-Vay! Nadiren kendini başkalarına gösteren Büyük Bilge! Güzel, Makoto.” (Lucy)

Lucy sanki onun başına gelmiş gibi mutlu olmuştu.

“Eeh… Yine de daha fazla kodaman ile tanışmak istemiyorum. Bunu atlayabilir miyim?” (Makoto)

Çok uzun zaman önce korkunç bir deneyim yaşamıştım.

Gerçi orada kısmen ben hatalıydım.

“Takki-dono… Büyük Bilge, Güneş Ülkesi'ndeki en etkili 3. kişidir. Kabul etsen iyi olur…” (Fujiwara)

“Makoto! Bencil olma.” (Lucy)

Yoldaşlarım bana baskı yapıyorlardı.

Gerçekten gitmek zorundaydım, ha.

“Yalnız gitmek zorunda mıyım?” (Makoto)

“Hayır, yoldaşlarınla gelmenin uygun olduğunu söyledi.” (Sakurai)

“Tamam, Lucy ve Sa-san, birlikte gidelim.” (Makoto)

Kendi başıma huzursuz hissediyordum.

“Tamam mı? Yaşasın!” Lucy mutluluktan zıplıyordu.

“Eeeh? Bu bir acı gibi geliyor. Ben iyiyim.”, Sa-san isteksiz bir ifade oluşturdu.

Bunca zamandır dikkatsizce yemek yiyen arkadaşımı sürükleyecektim.

“Fuji-yan, ya sen?” (Makoto)

“Hmm… Onunla tanışmak istiyorum ama bu masayı boş bırakamam, o yüzden kalacağım.” (Fujiwara)

“Takatsuki-sama, Büyük Bilge-sama ile kavga etme, tamam mı?” (Nina)

“Bunu yapmayacağım…” (Makoto)

Nina-san’ın gözündeki değerim azalmıştı.

Sakurai-kun tarafından Güneş Şövalyesi Düzeni kampına götürüldük.

“Büyük Beyaz Bilge nasıl biri Lucy?” (Makoto)

“Bu kıtanın en büyük büyücüsüdür. Bunu zaten biliyorsun, değil mi?” (Lucy)

“Nasıl bir insan olduğunu detaylı olarak bilmiyorum.” (Makoto)

Tapınağın derslerinde, bize Güneş Ülkesi’nde nüfuz sahibi bir büyücü olduğu öğretilmişti.

“İlk Büyük Bilge-sama, 1000 yıl önce Kurtarıcı Abel ile Büyük İblis Efendisi’ne karşı savaşan bir kahramandır. Şu an tanışacağımız kişi 15. nesil.” (Sakurai)

Sakurai-kun açıkladı.

“Hmm, ama ilki harika olsa bile, bunun torunları ile ilgisi yok.” (Aya)

Sa-san sert bir şey söyledi.

Lütfen bunu onun önünde söyleme, tamam mı?

Ben de aynısını düşünmüştüm.

“Öyle değil Aya. Büyük Bilge’nin [Miras] Becerisi vardır.” (Lucy)

“İlk neslin gücü her nesle aktarıldı. Kıtanın en güçlüsü olarak adlandırılmasının nedeni budur.” (Sakurai)

“Haa, Anladım.” (Aya)

Yani efsanevi büyücünün gücünü miras mı alıyordu?

Kulağa güçlü geliyordu.

Biz konuşurken dev bir çadıra geldik.

Kafamın içinde çınlayan bir ses yankılanıyordu.

(Ma…ko…to. Makoto! Dur… oraya… girme!… Lanet olsun!…) (Nuh)

Tanrıça-sama? Sorun ne?

(Onunla tanışmak…) (Nuh)

Neler oluyordu?

İlk kez iletişimimiz bu kadar dalgalı olmuştu.

Ne yapmalıydım…? Büyük Bilge ile tanışmamak daha mı iyi olurdu?

“Büyük Bilge-sama, ben 7. bölümün kaptanı, Sakurai. Ruh Kullanıcısı Takatsuki-kun’u getirdim.” (Sakurai)

Sakurai-kun’un çağrısı çadırın içine yönlendirildi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
FiLUcTuBaBy (98 puan) Üye
2022-02-07 22:15:07
Ma ko too
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-01-17 23:59:49
hissediyorum kötü sonuçlanmayacak umarım yani
DasanDra (148 puan) Üye
2020-08-02 23:44:17
Bölüm için teşekkürler
İbocan42 (61 puan) Üye
2020-06-13 19:47:04
Burda çekmiyo
Karafon (1269 puan) Üye
2020-05-31 12:56:45
Sakurai ile 1 dk geçirdi hayatından 10 yıl gitti çocuğun şimdi kaldı bir yılı
MhmtSnmz (70 puan) Üye
2020-05-11 08:59:10
Sakurai bela getirmekten başka bir halta yaramıyor, teşekkürler
Ker!m (339 puan) Üye
2020-05-10 19:51:56
Haydaaa... yine mc nin başina iş açıcaklar. Çeviri ve edit için teşekkürler.
Milamber (1333 puan) Üye
2020-05-10 19:20:48
Çeviri için teşekkürler
JNXL (1237 puan) Üye
2020-05-10 16:23:15
Ellerinize sağlık teşekkürler.
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-05-10 15:44:58
Çeviri için teșekkürlerde. Burda da kesilir mi bee.
JNXL (1237 puan) Üye
2020-05-10 16:23:23
@DeliDana, Kestiler işte :(