Sıfır İnananlı Tanrıça ile Isekai'yi Temizlemek - Sınıf Arkadaşları Arasındaki En Zayıf Büyücü

14 Mayıs 2020
Çeviri: deantrbl
Düzenleme: Residenttt
1320 Görüntülenme
Bu bölümü 29 Kişi beğendi.
Cilt 3

Takatsuki Makoto Başkent'e Yol Alıyor

Hedef Rozes’in başkenti Horun idi.

Bu yolculukta da Fuji-yan’ın Uçan Gemisi’nde seyahat ediyorduk.

Çünkü Fuji-yan Prenses Sofia'dan çalışma izni almayı planlıyordu.

Yolculuğun bir önceki seferki gibi endişesiz olacağını düşünüyordum…

“Millet, bu seferki yolculuk boyunca hepinize eşlik edeceğim. Lütfen bana dikkat edin.” 

Zarif bir şekilde gülümseyen Makkaren'in feodal efendisinin kızı Leydi Christiana idi.

Arkasındaki kişisel hizmetçisi miydi? 

Ayrıca, büyük olasılıkla koruması olan kadın bir savaşçı vardı.

(Fuji-yan, Christiana neden burada?) (Makoto)

(Ne olursa olsun geleceğini ve dinlemeyeceğini söyledi.) (Fujiwara)

Fısıltıyla konuşuyorduk.

“Christiana-sama, yapacak işin yok mu?” (Nina)

Nina-san kaşını çatarak onunla uğraştı.

“Evet, astlarıma bıraktım. Kraliyet ailesini selamlamak, ülkenin soylularının da işidir.” (Chris)

Christiana ifadesini bozmadı.

“İşlerini alan astların için üzülüyorum.” (Nina)

“Sorun yok. Bu arada, odam nerede?” (Chris)

“Kim bilir. Boşta bir oda olmayabilir.” (Nina)

“Amanın. O zaman, odayı Fujiwara-sama ile paylaşmakta sakınca yok.” (Chris)

““……””

Uğursuz bir hava hissediyordum.

Yan tarafıma baktım.

Fuji-yan da bana bakıyordu.

(Üzgünüm, sana yardım edemem.) (Makoto)

Aklımda ona fısıldadım.

Gerçekten üzgün bir yüz ifadesi olan iyi arkadaşım için üzüldüm.

◇◇

Akşam yemeğinden sonra gece Uçan Gemi’nin tepesinde.

Su büyüm ile ayın ışığı altında egzersiz yapmaya devam ediyordum.

Geçen seferde olduğu gibi ay ışığında Fuji-yan ile bir içki içmek güzel olurdu ama Fuji-yan Christiana-san veya Nina-san tarafından kapılmış gibi görünüyordu.

Ya da belki ikisi tarafından.

“Popüler adamlar zor şeyler yaşıyor.” (Makoto)

Yarattığım kuşları gece rüzgarının tadını çıkarırken etrafta uçuruyordum.

Hmm, başkente ne kadar yaklaşırsam Ruhlar o kadar az enerjik oluyordu.

(Makoto, Kutsal Tanrıların kontrolü başkentlerinde daha güçlüdür, bu yüzden Ruhlar bununla orantılı olarak zayıflar.) (Nuh)

Öyle mi, Nuh-sama…

Biraz tedirgindim.

Yine de başkentte bir canavar çıkacağını düşünmüyordum.

Çıkmayacaktı, değil mi?

“Takatsuki-kun?” 

Kendimden geçmiş bir şekilde ayı izleyip antrenman yaparken yanıma Sa-san geldi.

“Az önceki akşam yemeği… garipti, değil mi?” (Aya)

“Aah, evet…” (Makoto)

Christiana san akşam yemeğinin ortasında Fuji-yan’ın evlilik hakkındaki cevabını zorluyordu.

Nina-san terslemişti.

Atmosfer bir anda berbat olmuştu.

Birbirlerinden nefret ettiklerini gizlemediler ve tartışmalı konuşmalar devam etti.

“Fujiwara-san sadece ona, Nina-san’ın onun kız arkadaşı olduğunu açıkça söylemeli!” (Aya)

Sa-san, Nina-san'ın yanında gibi görünüyordu.

Son zamanlarda Nina-san'dan dövüş sanatlarını öğreniyordu, bu yüzden şaşırmamıştım.

Ama…

“Christiana-san, Fuji-yan için nişanlısı ile ayrılmış gibi görünüyor.” (Makoto)

“Hooh… Fujiwara-kun popüler.” (Aya)

Sa-san bunu beklenmedik bir ifadeyle söyledi.

Sonuçta lise zamanımızda hiç popüler değildik.

“Ancak bu önemli değil. Nişanlısından ayrıldığı için onunla çıkmak zorunda değil.” (Aya)

“E-Evet.” (Makoto)

Bu doğruydu, ama…

Fuji-yan’ın durumunda, Galge Oyuncu’nun hile becerisine sahipti.

Christiana-san’ın, endişelerini doğru bir şekilde anladıktan ve tavsiyelerde bulunduktan sonra Fuji-yan'a aşık olması kaçınılmazdı.

Kraliyet, birbiri ardına gelen veraset çatışmalarının sonunda bundan yorulmuş olmalıydı.

Galge Oyuncu Becerisi’nin kibirliliğini görüyordum.

Becerilerimin bu konularda sakin ve barışçıl olduğuna seviniyordum.

Çünkü bu sadece bakış açılarını değiştiriyordu ve seçimleri ortaya çıkıyordu!

Gerçi biraz daha güçlü olmalarını isterdim!

Karmaşık bir ifade oluştururken Sa-san bir şey düşünmüş görünüyordu.

“Hey Takatsuki-kun, Fujiwara-kun'un popüler olması ve senin henüz kız arkadaşının olmaması seni rahatsız ediyor olabilir mi?” (Aya)

Eh? Böyle bir yüzüm mü vardı?

“Hayır hayır hayır, bundan hiç rahatsız değilim.” (Makoto)

Cidden değildim.

Ben gözü pek biriydim.

“Gerçekten mi~?” (Aya)

Sa-san kollarını bir sırıtışla benim etrafımda sardı.

Bu Lamiaların bir alışkanlığı mıydı?

Bana sırnaşması öncekinden daha fazlaydı.

“Hey ne yapıyorsun?” 

Biraz sert bir sesle Lucy belirdi.

Çok fazla gürültü yapmıştık ha.

“Takatsuki-kun bir kız arkadaş istediğini söyledi.” (Aya)

“Eh?!”, Lucy şok olmuş bir şekilde bağırdı.

“Sa-san, böyle bir şey söylemedim.” (Makoto)

“H-Hmm, Tanrım, Makoto. Demek böyleydi.” (Lucy)

Lucy, Sa-san'ın karşısına geçti.

Uhm… Hey, söylediğimi dinliyor musun?

“Sa-san, Lucy, büyü antrenmanımın ortasındayım.” (Makoto)

“Bunu bu durumda bile söylüyor musun?” (Aya)

“İki kolunda da çiçek var.” (Lucy)

Sa-san’ın soğukluğu ve Lucy’nin yüksek sıcaklığı.

Aah, Salim Zihin olmasaydı uzun zaman önce öbür dünyayı boylamıştım.

Salim zihin gece ölmüştü.

İki sevimli kızın arasına sıkışmıştım.

Evet, bu bir erkek için oldukça şanslı bir durumdu.

Doğru.

Bu ikisine söyleyecek önemli bir şeyim vardı.

Başkente gelmeden önce onlara söylemek daha iyi olurdu.

Hiçbir şekilde konuyu değiştirmeye çalışmıyordum.

“Lucy, Sa-san, size söylemem gereken önemli bir şey var.” (Makoto)

“Ne?” (Lucy)

“Ne oldu?” (Aya)

“Tanrıça hakkında…” (Makoto)

Lucy ve Sa-san'a Nuh-sama'yı anlattım.

Kötü bir Tanrı’nın Öncüsü olarak dünyayla savaşacaktım.

İkisi de beni ciddi ifadelerle dinledi.

“Sizi benimle iş birliği yapmaya zorlamayacağım. Ama benimle durmaya devam etmenin tehlikeli olması ihtimali var—” (Makoto)

“Ne kadar aptalsın, Makoto.” (Lucy)

Lucy sözümü, aptalca bir şey söylüyormuşum gibi kesti

“Biz bir grubuz, değil mi?” (Lucy)

Lucy bunu elleri belinde ve burnundan soluyarak söylüyordu.

“Son zamanlarda endişelendiğin şey buydu, ha. Çoktan bana söylemeliydin.” (Lucy)

“Lucy…” (Makoto)

Acaba neden Fuji-yan'ın bana yardım edeceğini söylediği zamana göre farklı bir duygu ile dolmuştum.

“Her seferinde bizi teyit etmene gerek yok. Biz dostunuz, Takatsuki-kun.” (Aya)

Benden daha kısa olan Sa-san kafamı seviyordu.

“Sa-san…” (Makoto)

Bazen bana ondan daha geçmişim ya da küçük bir kardeşiymişim gibi davranırdı.

Önceden beri.

Ve kötü hissetmiyordu.

“Sağ olun… Omzumdan büyük bir yük kalktı.” (Makoto)

Bu şekilde, Kötü Tanrı Öncüsü için 3 müttefik vardı.

(Amanın, sen bir playboysun, Makoto.) (Nuh)

Lütfen beni kızdırma, Nuh-sama.

“Bu arada, dünyanın düşmanları hakkında ilk söylediğin bizleriz, değil mi?” (Lucy)

“Hayır, daha önce Fuji-yan'a söyledim.” (Makoto)

““Eh?””

Aynı anda şaşırmanıza gerek var mıydı?

“Bu tür şeyler ilk olarak grup üyelerine sunulmaz mıydı?” (Lucy)

“Neden ortaokuldan beri tanışıklığın olan bana, daha sonradan anlattın?” (Aya)

İkisi de memnun olmamıştı.

Hayır biliyorsunuz, Fuji-yan'ın zihin okuma yeteneği vardı, bu yüzden önce ona söylemeliydim.

Onlara bunu söyleyemem can sıkıcı bir durumdu.

“Emily bana Makoto'nun erkekleri kadınlardan daha fazla seviyor olabileceğini söyledi. Ne de olsa kıyafetlerim ilgini çekmiyor.” (Lucy)

Oi, bana iftira atıyordu.

Seni dava edeceğim.

“…Şimdi aklıma geldi, lisede her öğle arasında sadece Fujiwara-kun ile konuşurdu.” (Aya)

Yeni çıkan oyunlar hakkında konuşuyorduk!

Bunun ciddi bir konuşma olmasını istemiştim, ancak ikisi her zamanki gibiydi.

Bir dahaki sefere önemli bir konuşmam olduğunda bu ikisini endişelendirmeden derhal söylemeliydim.

Bundan sonrası için böyle düşünüyordum.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-01-18 02:27:02
Yanlış anlaşılmayı çözmek lazım
DasanDra (148 puan) Üye
2020-08-03 21:28:31
Bölüm için teşekkürler
MhmtSnmz (70 puan) Üye
2020-05-17 03:58:40
İki dakikada etiket oldu iyi mi. Teşekkürler
Shinnatsume61 (130 puan) Üye
2020-05-15 13:36:54
Son pişmanlık fayda etmez Makoto-kun 😈 Bölüm için teşekkürler 😊
Ker!m (339 puan) Üye
2020-05-14 21:37:16
Salim zihin becerisini kizlara anlataydi yanlis anlasilmalara neden olmiycakti. Çeviri ve edit için teşekkürler.
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-05-14 19:03:30
Kardeșim boșver bunlari tanricayla konuștuğun sirada yakaliyicaksin alicaksin altina PATLATICAKSIN. Üfffff
MhmtSnmz (70 puan) Üye
2020-05-17 03:58:10
@DeliDana, Kullanıcı adı + yorum uyumluluğu ++
voidex (62 puan) Üye
2020-05-14 16:28:31
kardeşim çıkar masaya vur göster erkekliğini işte