花樣年華 THE NOTES 1 - The Most Beautiful Moment In Life
Çocukluğumun Gölgesi - JungKook
JungKook
11 Eylül Yıl 17
Tam on gün bekledim ama beklediğim o doğum günü kartı bir türlü gelmedi. Alt çekmeceyi açtım ve o dört kartı bulmak için not defterini elime aldım. JungKook, iyi ki doğdun, Baban. Bu beş kelimeyi tekrar tekrar okudum.
Kış ayındaydık ve ben 7 yaşındaydım. Salondan gelen sesler uykumdan uyandırdı beni. Odam çatı katındaydı, ailemin bulunduğu odaya beş merdiven inip kayar kapıyı açarak ulaşabilirdim. Kapıyı açmak için uzandım ve durdum. Genç olsam bile, kapıdan sızan ağır atmosferden bunun iyi bir zaman olmadığını anlayabiliyordum.
Babam, devam etmenin çok zor ve dünyanın katlanması için çok ağır olduğunu söyledi. Annem cevap vermedi. Büyük ihtimal ya sessizce ağlıyordu ya da yerinden kımıldamıyordu. Büyük bir sessizlik oluşmuştu. Babam, bu şekilde yaşamaya devam ederse paramparça olacağını ve şimdi gitmesi gerektiğini söyledi. Annem ona sorumsuz adam diyerek şiddetle karşı çıktı. “JungKook'u ne yapacaksın peki?” Kayar kapının arkasında uzun süre bekledim ama babam bir cevap vermedi. Sonra ön kapının açıldığını duydum. “Tamamen hissizim ve JungKook için yapabileceğim hiçbir şey yok." Bunlar babamın son sözleriydi.
Merdivenlerden çatı katına geri koştum. Sandalyemi, pencerenin hemen altındaki duvara taşıdım ve üstüne çıktım. Babam, rampadan aşağı yürüyordu. Önce bacakları kayboldu, sonra beli, göğsü ve omuzları. Sanki yolun ardında, bilinmeyen bir dünya onu yavaş yavaş yutuyormuş gibi gözüküyordu.
Biri odamın kapısını itti ve içgüdüsel bir şekilde ayağımla çekmecemi kapadım. Gelen annemdi. Doğum günü kartlarının gelmeyeceğini ve babamın böyle bir insan olduğunu söyledi. Bu, onun her zamanki repliğiydi. Babam iradesiz, umursamaz ve en önemlisi, bizi terk edip giden bir uyumsuzdu... Annem haklıydı. Doğum günü kartları gelmeyecekti. Ben, onun katlanması güç olan – onun vazgeçtiği dünyaydım. Bunlara tahammül etmesi için asla bir neden olamayan bir çocuk. İşte o bendim.