Theoden

31 Mart 2020
Çeviri: 246
Düzenleme: AntiYasuo
514 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Yüzleşme 1

William’ın Elfy’i bir aydakar olarak sunduğu hareketi Dragutu kızdırmış olsa da Attila ve diğerleri olaya daha yapıcı yaklaşmışlardı.

Dragut “ O bir aydakar falan değil William, kızımı hileyle alabileceğini mi sanıyorsun? “

“ O bir aydakar değilse, bir yalancıdır demektir. Demin bir aydakar olduğunu söylüyordu… “

“ Sadece sarhoştu ve… “

Attila “ Uzatma Dragut. Damadımız akıllı bir genç ve bu kıvrak hareketi benim hoşuma gitti. Turgan da olur verirse düğün tarihini konuşabiliriz. “

Turgan “ Elfy bir aydakardan faha fazla yemek yiyor olabilir hınh hınh. O zaman düğünde görüşürüz. “

Dragutun tüm karşı çıkışlarına rağmen Akina’nın da olur vermesiyle beraber kız isteme merasimi başarıyla sona ermişti. William ile Arya’nın sözü kesilmiş, iki genç mutluluklarını etrafa saçmakta hiçbir sıkıntı görmüyorlardı.

.

.

.

Kız isteme merasiminin sona ermesinin hemen ardından, Ducia hızlı adımlarla evden ayrılmıştı ve gecenin karanlığında yürümeye koyulmuştu. Turgan ise hemen ardından onu peşliyor, ikili hızlı adımlarla arka arkaya ilerliyorlardı. Turgan Ducia’ya yetiştikçe, Ducia azrak güçlerini kendi üzerinde kullanıyor ve mesafeyi her seferinde açmayı başarıyordu.

“ Ducia bir dur da konuşalım. Neden bu kadar kızgınsın? “

Ducia cevap vermemişti. Turgan, sorusunu birkaç kez yinelese de cevap almayı başaramamış, Ducia her seferinde adımlarını daha da hızlandırarak yürümeye devam etmişti. Daha fazla sabredemeyen Turgan, yerinden sıçradı ve Ducia’nın tam önüne konduktan sonra onu omuzlarından tutup tekrar sordu.

“ Neden bu kadar kızgınsın, ayrıca neden bu kadar acele ediyorsun, hem nereye gidiyorsun ki? “

Ducia silkinip Turgan’ın ellerini omuzlarından ittirirken cevaplayacaktı.

“ Nyu ablaya gidiyorum. Muhtemelen sen de oraya gidiyorsundur… “

“ Aslında ben senin evine gitmeyi düşünüyordum ama sen istemiyorsun galiba. Hem sen neden Nyuya gidiyorsun ki babam sana burada kalman için bir ev vermedi mi? “

“ Verdi ama Nyu ablanın yanında kalmak zorundayım hem de aylarca… “

“ Neden ki? “

“ Çünkü bana ihtiyacı var. “

“ İyi de neden? Şu an hasta olsa bile yakında iyileşecektir değil mi? “

“ Hasta falan değil. “

“ O zaman neden yanında kalmak zorundasın Ducia, Nyu neden ayakta bile zor duruyor? “

Ducia cevap vermemiş, Turgan’ın ellerinden kurtulup hızlı adımlarla ilerlemeye devam etmişti. Elleri boşa çıkan Turgan kısa süreli şaşkınlığını atlattıktan sonra Ducia’nın peşinden ilerlemeye koyulmuş ve Nyu’nun evine varmalarına yirmi metre kadar kala Ducia’yı yakalamayı başarmıştı. Bu kez fazlasıyla kararlı bakışlara sahipti ve sorunun ne olduğunu anlamadan bırakmamak üzere Ducia’yı bir kez daha yakalamış, gözlerini Ducia’nın gözlerine çakmışken girmişti söze.

“ Anlatacak mısın yoksa sen bana böyle davranıyorken eksik kalmaya devam mı edeyim Ducia? “

Ducia bakışlarını kaçırmış, sorulan soruyu bir kez daha yanıtsız bırakmıştı ki o sırada yabancı bir erkeğin sesi duyulmuştu.

“ Hey sen oradaki, kızı rahatsız mı ediyorsun? “

Turgan, başıyla daha önce hiç duymadığı bu sese yönelmiş ancak ellerini Ducia’nın omuzlarından çekmemişti.

“ Bana mı dedin sen onu? “

“ Senden başka biri mi var, Utanmıyor musun serdarımızım yegane öğrencisini taciz etmeye? “

“ Manyak mısın muhafız? Biz sadece konuşuyoruz. “

“ Ben yine de hanım kızın fikrini duymak isterim. “

“ Söyle ona da gitsin başımızdan Ducia. “

Ducia “ Bu adam beni taciz etti. Lütfen tutuklayın onu muhafız bey. “

Muhafız “ Anlaşıldı hanımefendi. Teslim ol tacizci. “

Turgan “ Cidden mi? “

Muhafız, Turgan’ın iyice yanına sokulmuş, hala Ducia’nın omuzlarında olan ellerinin bileklerini yakalamak için hamle yapmıştı ki Turgan başını çevirip muhafızın gözlerinin içine bakıverdi. Sadece bakmış olmasına rağmen muhafız ellerini geriye çekmiş ve aynı anda irkilerek geriye sıçramıştı. Ellerini Ducia’nın omuzlarından kendisi çektikten sonra girmişti söze Turgan.

“ Ducia’yı rahatsız ediyorsam, zindanda kalmam durumu değiştirmeyecektir. Onu bir daha rahatsız etmeyeceğimden emin olmam lazım ki bu da bu Theodende olduğum sürece mümkün görünmüyor. Duciasız kalacaksam yani şafağımı kaybedip bir daha güneşi göremeyeceksem zindana ihtiyacım yok... “

Turgan konuşmasını sürdürürken; Ducia’nın karanlıkta dahi seçilebilen parlak gözlerinde endişe belirginleşmeye başlamış, Turganı durdurmak adına söz almaya çalışsa da başaramamıştı.

“ Theodenin güneşi benim yüzümden ışığını kaybediyorsa, burada yerim yok demektir. O kadar insanın ışıksız kalmasına sebep olamam. Tanrıdan başkası tarafından yargılanmayı kabul etmem eski unvanımı kirleteceğinden bunu yapmam da mümkün görünmüyor. Zaten kabul etseydim bile suçumun büyüklüğünün farkına varmayan bir hakim yaşamama izin verirdi. Bu yüzden kendi hükmümü kendim verip, infazımı gerçekleştireceğim. Bir karar verdim ve bu dğeieşleşl gluglubb “

 

Turgan, cümlesini tamamlayamamıştı zira ona engel olan şey, ağzının üzerinde duran naif bir elin avuç içi gibi görünüyordu. Ducia nemlenmiş gözleriyle muhafıza gitmesini işaret ettikten sonra girecekti söze.

' Cümlesini bitirseydi cidden bir kez daha kendisini öldürmeye çalışacaktı. Umarım zamanında engel olabilmişimdir... '

“ Bu sayılmaz Turgan. Cümleni bitiremediğinden, bu kararı vermiş sayılmazsın değil mi? “

“ Bluglu ghlul “

“ Elimi çekerim ama önce cümleni bitirmeyeceğine söz vermelisin. “

Turgan bakışlarındaki kararlılığı kaybetmemişti. Başını ve kaşlarını aynı anda, iki kez olacak şekilde yukarı kaldırarak, Ducia’nın söylediği şeyi onaylamadığını açıkça belirtmiş ancak cümlesini tamamlamak adına yani Ducia’nın elini ağzından çekmek için bir hamlede bulunmamıştı.

Muhafız “ Serdarımızın oğlundan bekleneceği gibi. Bu adam güçlü görünüyor efendim destek çağırmamı ister misiniz? İntikamın kırbacı Jeo, devriyem boyunca sorun olursa yardım istememi söylemişti. “

Ducia “ Lütfen git muhafız. Jeo abi birkaç saat önce Turgan için başıbozukları karşısına alabileceğini açık açık söyleyen bir adam. Aldığın notları yırt ve git. Aksi halde çözümlenemez bir yola gireceğiz. Turgan yargılanmayı kabul etmeyecektir, ustamsa şikayetçi olunan kim olursa olsun yargılanması gerektiğine inandığından, mahkeme kurmakta inat edecektir. Olaya Karia teyze ve Attila amcanın da dahil olduğunda çıkacak sonuçları düşünemiyorum. Düşünmeden söylediğim bir şeydi sadece unut ve git lütfen muhafız… “

Muhafız “ Sizi tehdit falan mı etti hanımefendi? Korkmanıza gerek yok zira serdarımız oğlu dahi olsa, ona dersini vermekten geri durmayacaktır. “

Ducia “ Ustam gece nöbetçilerini aklı kıt olanlardan falan mı seçiyor, onun konuşmasına dahi izin vermiyorum ve bana karşı bile koymadığını görebiliyorken bu kanıya nereden vardın acaba? Eğer imdi gitmezsen; çok sevdiğin serdarının başı fazlasıyla ağrıyacaktır. Lütfen git muhafız, bir kez daha söylemeyeceğim…“

Muhafız sonunda ikna olmuş ve notlarını yırtmadan da olsa oradan ayrılmıştı. Ducia endişeli gözlerini korurken tekrarlayacaktı sorusunu.

“ Elimi çekersem tamamlayacak mısın cümleni Turgan? “

Turgan başıyla onaylamıştı. Turgan’ın verdiği kararların katiyetle değişmediğinin en yakından şahidi olan Ducia git gide endişeleniyordu ve aklına gelen en iyi çözüm önerisini sunmaya karar vermişti.

“ Biraz konuşalım, yine de aynı kararı vermek istersen bakarız ama en azından bir süreliğine kararını ertelemeni istiyorum Turgan. En azından bu kadarını benim için yapabilir misin? “

Turgan bu kez başıyla onaylamış ve Ducia da elini sonunda çekmişti.

“ Kararımı zaten verdim ama seni üzmemek için kısa süreliğine erteleyeceğim Ducia… “

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar