Theoden

31 Mart 2020
Çeviri: 250
Düzenleme: AntiYasuo
587 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Azrak Kral ile Toplantı

Toplantı salonunda büyükbaşların toplandıkları söylense yanlış olmazdı. Adal, Karia Dragut, Rohan, Jeo, Attila, Turgan ve Azrak kralın ordusundan Karin ile Pia( Fuchiden hatırlarsınız belki azraklar) oradaydılar. Rohan’ın konuşmak istediği konu belliydi ve Nyu’yu oradan çıkarıp kendi bölgesine götürmek istiyordu. Bu sayede Nyu’nun sağlıklı bir doğum yapacağına da kesin gözüyle bakıyordu ancak ilk teklifine Dragut’un pek de sıcak baktığı söylenemezdi. Dragut’un ne konuşmak istediği konusundaysa hiçbir fikri yoktu.

Dragut “ Öncelikle katılımınızdan dolayı teşekkür ederim. Burada hem intikam alayına hem de azrak kralın ordusuna bir teklif sunacağım ancak bu teklifimi gerçekleştirmeden önce, belki aramızda bilmeyenler vardır diye konuyu özetleyeceğim. “

Dragut’un merak uyandırıcı girişinin üzerine herkes dikkatini toplamış ve neyi geleceğini merak eder halde dinlemeye koyulmuşlardı.

“ Seyduna diye çağrılan Sabbattan bazı kıymetli bilgiler edindim. En özet haliyle Theoden bir kafes ve bu kafesin dışında ne olduğunu bilmiyoruz. Kesin olan bir şey var ki o da dünya Theodenden ibaret değil. Bu kafesten çıkmak istiyorum sevgili büyüklerim ve dostlarım ve bunu nasıl yapacağımı da biliyorum ancak sanırım yardıma ihtiyacım olacak zira karşımızda ulu hakanlar ve yüceler yücesi denilen herif var ve bu adamların hepsinin aynı gün içinde öldürülmeleri gerek. O seviyedeki adamlarla başıbozuklardan sadece ben ve Adal savaşabiliriz ve gerçekçi olmak gerekirse, onlardan ikisini öldürsek bile diğerleriyle savaşacak öze sahip olacağından emin değilim Adalın. “

Adal “ Sanki senin özün sınırsız da benden kuşku duyuyorsun… “

Dragut “ Aslında hepsi bir yere toplansalar tek başıma yenebilirim gibi hissediyorum. “

Karia “ İstiyorsan saçmalamayı bırak da ben anlatayım. “

Dragut “ Neyi yanlış söyledim ki? “

Attila “ Hepsine karşı kazanabileceksen bizden ne istiyorsun Dragut? “

Jeo “ Bence hakanları yenip üstüne sizle savaşır sizi de yenerim sonra da gidip metresimden çocuk bile yaparım demek istiyor patron ha ha “

Rohan “ Kelimelerin bir amaca hizmet etmiyorsa Jeo, sadece susmalısın. “

Karia “ Kocamın bu güçlü adamların yanında ego yaptığına bakmayın lütfen. Hakanlar sıradan adamlar değiller zira bizzat bir tanesi tarafından eğitim gördüm. Gerçi onun bir hakan olduğunu çok sonra öğrendim ama hayallerin ötesinde güçlü olduklarını söyleyebilirim ve her birinin de kendi bölgeleri var. Bu bölgelerse Theoden’in dört ayrı köşesinde olduğundan, aynı gün içinde dördüne ulaşmak bile neredeyse imkansız. “

Attila “ Kocanın benden ne istediğini hala anlamadım Karia. “

Dragut “ Kafesi yırtıp içinden çıkmak için sizden yardım istiyorum Attila abi. Her birimiz ayrı bir hakan ile savaşırsak, aynı gün içinde tüm hakanları devirebilir, Theodeni gerçek özgürlüğe kavuşturabiliriz. “

Attila “ Ustamın benden önceki öğrencisi olan Eşmatı öldürmemi mi istiyorsun yani Dragut? “

Attila’nın üslubu birden sertleşmiş, ses tonu ciddileşmiş, gözlerine öfkeli bir bakış yerleşmiş ve o haldeyken sormuştu sorusunu. Dragut ise bu durumda olabildiğince alttan almaya çalışacak, naif bir ses tonuyla cevaplayacaktı.

“ Onu öldürmek zorunda değilsin Attila abi. Ondan başka hakanlar da v… “

Dragut’un sözünü kesen, sesi tamamıyla yumuşamış olan Attila olacaktı.

Attila “ Madem başka seçeneğim yok, kardeşimin sevdiği adam için yapacağım “

Dragut ‘ Başka seçeneğin kesinlikle vardı. O adamı öldürmek istiyorsun resmen ve bunu ben istediğim için yapacakmışsın gibi gösteriyorsun… ‘

Dragut şaşkınlığını dışa vurmamak adına olabildiğince çabaladıktan sonra Rohandan da bir cevap duymak isteyecekti.

Dragut “ İntikamın kılıcının benimle olduğunu bilmek kesin zaferi hissettiriyor. Peki azrak kral ve ordusu bu işte yanımızda olacaklar mı? “

Rohan “ Ne imparatorluk, ne havariler ne de bahsettiğin kafes umurumda değil Dragut. Bölgeme ilişmedikleri sürece dünyanın en karaktersiz adamının dahi yaşaması umurumda olmaz. “

Attila “ Korkuyor musun yoksa? Malum azraklar normalde kadındır ve sende kadın gibi hissediyor olmalısın Rohan ha ha ha “

Rohan “ Böyle sözlerle gaza gelmeyi bırakacak kadar zindanda kaldım ben kadim dostum. Başka bir şey yoksa reddetmek zorundayım zira daha öncelikli mevzular var. “

Turgan “ Azrak kralın yerine ben savaşırdım ama başta benim grubumun adını söylemediğinden sana yardım etmeyeceğim baba. “

Dragut “ Sen bu planın hiçbir aşamasında yoksun. Herhangi bir güç kullanamıyorsun ve tümgenerali Ragnossa ile Havan’ın yardımıyla esir alabilmiş olsan da seni bir hakanın karşısına koymak gibi bir niyetim yok oğlum. “

Turgan “O zaman sanırım planını bozmak zorunda kalacağım baba. Çünkü güçlerimi geri almak adına bir hakanla kapışmayı planlıyorum ve onu öldürmeyeceğime söz veremem hınh hınh. “

Karia “ Turgan saçmalıyorsun. Sadece güçlerin dönene kadar sakince bekle ve beni daha fazla üzme. “

Turgan “ Üzgünüm anne ama bu sıralarda birilerini üzmek konusunda benden iyisini tanımıyorum. Yani sen de o kervana katılırsan çok bir şey değişmeyecektir. Bu çok uzun süre önce aldığım bir karar. “

Turgan ailesi ile tartışmaya birkaç dakika kadar daha devam etmişti ancak Turgan’ın anne babasından dahi daha kesin bir dille konuşmaya dahil olan kişi, Rohan olmuştu.

Rohan “ Çılgın bir çocuksun evlat ve güçlüsün de. Bunu zindana tek başına beni kurtarmak için geldiğinde göstermiştin ama krala gebe bir azrak senin varlığına ihtiyaç duyuyorken hayatını riske atmana izin vermem.”

Turgan “ Yok yaaa… İstiyorsanız tüm gün Nyu’nun yanında durayım hem onunla beraber ben de bir çocuk doğururum belki. Ne dersiniz ha? “

Jeo “ Puahahahah iyi dedin Turgan. Bu ihtiyarlara kalsa seni evden dışarı bırakmayacaklar. “

Rohan bunun üzerine doğrulmuş, Jeoya dokunabilecek kadar yaklaştıktan sonra işaret parmağıyla Jeo’nun dudaklarının üzerinde zikzaklar çizmişti.

Jeo “ Azrak kızların dudaklarıma dokunmasını tercih ed…. Bl bl bl blu “

Jeo birden tuhaf sesler çıkarmaya başlamış, beş saniye sonundaysa tamamen sessizliğe bürünmüştü ve toplantı bitene kadar da öyle kalacaktı. Jeonun cümlesini bitirememesinin sebebi, Rohan’ın Jeo konuşurken kurduğu cümleydi.

“ Azrak kralın sükuneti. Bir dahaki sefere uyarımı dikkate alırsın Jeoriweith. Kelimelerin bir amaca hizmet etsin. “

Rohan tekrar kalktığı yere dönmüş, Turgan’ın yüzüne bakarken girmişti bu kez söze.

“ Kralın annesini kendi bölgeme götüreceğim evlat. Tabi ki seni ve ekibini de. Hepiniz kral doğana kadar misafirim olacaksınız. O ve annesi sağlıklı bir şekilde sürecin sonuna gelene kadar bu benim türüme olan vazifemdir. “

Turgan cevap vermemişti. Rohan onun kendi içinden hesaplar yaptığını düşünüp, bir süre sessizliğe müsaade etmiş olsa da sessizliğin çeyrek saati geçmesi üzerine, söze girmek zorunda hissetmişti.

“ Teklifte bulunmadım evlat. Yapmam gereken şeyi söyledim ve neye mal olursa olsun yapacağım. Kralın canını azraklığın ne olduğu konusunda milyonda birim kadar bile bilgi sahibi olmayan insanlara emanet edemem. Kızı kesinlikle götüreceğim ama diğerlerine ancak davette bulunabilirim zira onlar benim sorumluluğumda değiller. “

Turgan bir süre daha sessizliğini koruyunca, onun iyi olup olmadığını merak eden Attila küçük bir tokat atma girişiminde bulunmuş ancak Turgan kolayca tokattan sıyrıldıktan sonra en ciddi haliyle girmişti söze.

“ Misafirliğiniz bittiyse gidin buradan azrak kral. Jeo abime, dostum dediğiniz ustama ve hayallerimdeki azrak krala saygısızlık yapmak istemiyorum. Ne çocuğumu ne de annesini sana emanet etmek gibi bir niyetim yok. Bir gün bölgene gelecek olursam da orayı kendi bölgem yapmak için olacağına emin olabilirsin. “

Turgan’ın ters tepki vereceğini herkes bekliyordu ancak bu seviyedeki bir tepkiyi de hayal ettikleri söylenemezdi. Çırağının sözlerinin ağır olduğunu düşünen Attila, ortamı yumuşatmayı deneyecekti.

“ O kadar da sert olmana gerek yok evlat. Rohan tanıdığım en düzgün adamlardan birisidir ve belli ki çocuğunun sağ salim doğması için bunu yapmak istiyor. Birkaç aylık bir misafirlik gibi düşünebilirsin. “

“ O kadar yardımcı olmak istiyorsa kendi kuracağım bölgeye gelip, o benim misafirim olsun. Başka türlüsünü kabul etmeyeceğim. “

Rohan “ Benimkinin bir teklif olmadığını söylemiştim evlat. Neye mal olursa olsun kızı alıp götüreceğim. Kralın hayatı genç bir adamın gereksiz inadından daha kıymetlidir. “

Turgan’ın gözleri bu kez kanlanmış, delici bakışlarını takınmış, sesi nefretle dolmuşken vermişti cevabını.

“ Eğer Nyu’yu buradan götürme cüretinde bulunursan, andım olsun sana destek çıkan Babam Dragut dahi olsa gözümü kırpmadan öldürürüm. Bir karar verdim ve bu değişmeyecek azrak kral. “

Rohan sakinliğini koruyor görünse de kararlılığından bir şey eksilmemişti ve Nyu’yu alıp götürmekten başka bir şey de düşünmüyordu ki konuyu daha fazla uzatmadan noktalamak isteyen Karia olmuştu.

“ Oğlum kararını verdi ve bu kararın karşısında durmanız hem intikam alayını hem de başıbozukları karşınıza almak demektir azrak kral. Lütfen bana güvenin ve bu konuyu daha sonra konuşalım olur mu? “

Rohan’ın fikri halen değişmemişti ancak ev sahibinin kararına da saygısızlık yapmak istemiyordu. Savaş kesinleşene kadar orada misafir olarak bulunuyordu ve böylesi düzgün insanlarla düşman olmayı  kesinlikle istemezdi. Azrak kralın şerefine verilen akşam yemeği için toplantı salonundan ayrılmalarından hemen önce, Turgan’ın ağzında gevelediği şeyi tek duyan Attila olmuştu.

“ Annem neden her zamankinden farklı kokuyor? “

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar