Theoden

12 Haziran 2020
Çeviri: 9
Düzenleme: AntiYasuo
539 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.
Cilt 1

Bölüm 9

Turgan’ın kafası karışmıştı. Hayatında en önemli noktaya yerleştirdiği iki kadının da bir sonraki adımı atarlarken şüphe içinde olmaları Turgan’ın huzursuz hissetmesine sebep olmuştu. Bir kez daha kendisini anlatma ihtiyacı hissetmişti.

“ Seni üzmek isteyeceğim en son şey ama gecikmek gibi bir lüksüm yok Ducia. Anlamıyor musun? Ben bir hizmetkarım ve tıpkı Kali’nin havarileri gibi diğer pislikleri de alt etmek benim görevim. “

Ortamda kısa süreli bir sessizlik peyda olmuştu zira Turgan’ın biraz olsun diğerlerinin söylediğini anlamak gibi bir niyeti görünmüyor, plansız programsız bir şekilde kendisini ateşe atmaya kararlı görünüyordu. Ducia ve Nyu düşüncelerinin aynı amaca hizmet ettiğini anlatmanın bir başka yolunu düşüne dursunlar, sessizliği bozacak cesareti gösteren Belinda olmuştu. Hem de ortaya atılmış bir soru cümlesiyle.

“ Hizmetkar ne iş yapar? “

Herkes boş boş bakmaya başlamıştı.

“ Hepiniz hizmetkarın arkadaşları değil misiniz? Arkadaşınızın ne iş yaptığını soruyorum size. “

Turgan “ Deminden beri anlattım ya ama daha fazla detay istiyorsan sana anlatacağım. “

Turgan silahının sargısını açıp bağdaş kurduktan sonra tanrının gazabını yere yatay olarak bırakıp anlatmaya başladı.

“ Belki tuhaf gelecek ama bu silah kendi ruhlarına sahip. Her biri de bir duyguyu temsil ediyor. Mesela bu tarafı  balta ve adaleti temsil ediyor. Tanıştığım diğer ruhlarsa iyilik, sadakat, intikam ve husumet. Diğer ruhla henüz tanışmadım ama ben bu duyguların her birini temsil edip, gerekli kişilere onlarla destek olup, bazılarını ise cezalandırıyorum. “

Cevap hiç de Belinda’nın beklediği gibi olmamıştı. Beklediği cevap ‘ Hizmetkar adaleti sağlar ‘ olmalıydı ve bu basit cevabın üzerine sadece bu kadar mı deme hakkını kendinde bulabilirdi ancak öyle olmamıştı. Hizmetkarlık olayı düşündüğünden daha da karmaşık olmalıydı. Hizmetkar hikayelerinin yalnızca masallardan ibaret olduğunu düşündüğünden bu konuda pek bilgili sayılmazdı. Bu durumda tersten ilerlemeye karar vermişti.

“ Tam da düşündüğüm gibi. Hizmetkarlık işi sadece birkaç kelimeyle anlatılamayacak kadar geniş bir yelpazeye sahip. “

Turgan “ Tabi öyle. Hizmetkar dediğin çok önemli bir kişidir hınh hınh “

“ Peki hizmetkar olmak için ne gibi şartlar gerekiyor? “

“ Yaft kullanamamak ilk şartıydı. Ruhların da seni seçmeleri gerekiyor. Aslında ruhların bana anlattıklarına göre kimin hizmetkar olacağı ta en başından beri belliymiş. En başından seçilen kişi kendisini bozmadığı sürece de hizmetkarlığı süreç içerisinde tamamlanıyormuş. “

Hizmetkarlık olayı Belinda’ya halen tuhaf geliyor olsa da durumu kabullendiğinde daha fazla detay yakalayıp olayın içine dahil olabileceğinin farkındaydı ve öyle yapmıştı.

“ En başından beri tanrı tarafından seçildiysen belki de senin dahi farkında olmadığın farklı özelliklerin de mevcuttur. “

“ Nasıl yani? “

Belinda o zaman Ducia’ya dönüp devam etmişti.

“ Güçlü müttefikleriniz olduğunu söylemiştiniz. Onlarla sizi müttefik yapan ortak payda neydi? “

Tugay üyeleri düşünmeye başlamışlardı. Olaylara en başından vakıf olan Ducia, geçmişi kronolojik bir sıraya koyup, hayali zaman makinasında ilerlemeye koyulmuştu. İlk müttefikleri olan Yavuz ile ilişkilerini düşündü ancak sonrasında vaz geçti. Gerçekten güçlü olanlarla olan ilişkilerine odaklanmalıydı yani Attila gibi… Attila’yı bulup getiren Turgan olmuştu ve dünyanın en güçlüsü diye nitelendirilen bu adam sırf Turgan istiyor diye normalde kazanmalarının imkansız olduğu bir savaşta taraf olup, savaşa adeta çocukların oyununa yön veren bir yetişkin gibi etki etmişti. Düşündükçe zihni berraklaşıyordu Ducia’nın. Jeo’nun intikam alayından ayrı kaldığı günlerde yanlarında bulunma sebebi de Turgandı. Dragut’un oğlu olması sayesinde onunla da müttefik olabilmişlerdi ve esasında çok da iyi niyetli gözükmeyen yüceler yücesi dahi Turgan ile tanıştıktan sonra ürkütücülüğünü bir yana bırakıp, sevimli bir ihtiyar oluvermişti. Fazla düşünmeye gerek kalmamıştı.

Ducia “ Turgandı. O müttefiklerimizin tamamıyla bizi aynı tarafta tutan şey Turgan’ın ta kendisiydi. “

İşler Belinda’nın istediği gibi ilerlemeye başlamıştı.

“ Belki de hizmetkarın gizli bir özelliği de budur. “

Turgan “ Vuhuu sen cidden çok akıllısın. Şimdiden gizli tekniklerim olduğunu fark ettin mi? “

Ducia “ Güçlü kişileri yanına çekmek gibi bir özelliğin olduğunu hiç zannetmiyorum. Turgan sadece fazla iyi ve bu iyiliğini gören iyi niyetli kimseler de genelde onu fazla severler. Tabi tuhaf akrabalık ilişkilerinin de katkısının olduğunu kabul etmek lazım. “

Belinda “ Ben de bundan bahsediyorum. Dünyadaki tüm güçlü insanlar kötü değiller ya. Yalnızca Turgan gibi saf birinin onların içindeki iyiliği ayyuka çıkarması gerekiyor. “

Ducia “ Haklı olabilirsin ama neredeyse kayıp diyardaki tüm müttefiklerimizle Turgan’ın akrabalık ilişkilerinin olduğunu yinelemek isterim ve onlar zaten belirli bir yolda ilerliyorlardı ve onların yoluna dahil olan biz olmuştuk. “

Belinda “ Cabot, Trinovan veya Petrogad gibi başı çeken zalimleri sevmeyenler bu dünyada da mevcutlar ve iyiliklerine kefil olamasam da bunlardan bazılarının güç konusunda bu ülkelerle aşık atabilecek boyutta oldukları söylenir. “

Turgan “ İyi de bundan bize ne? “

Ragnossa “ Ne demek istediğini sanırım anladım. Düşmanımın düşmanıyla dost olabilirim diyorsun ama daha önceki ittifaklarımızdan bahsedecek olursak, arkamızda müttefiklerimizden biri varken endişelenmek için sebebimiz kalmıyordu ve önümüzdeki düşmana odaklanabiliyorduk. Senin söylediğin şey ise sadece aynı düşmanı paylaşıyoruz diye hiç tanımadığımız insanlarla birlik olmayı denememiz ki bu durum bana pek çekici gelmedi. “

Belinda “ Açıkçası onları kimse yeterince tanımıyor. Tek bildiğim en güçlü ülkelerin ordularının dahi sınırlarına girmeye cesaret etmeye cesaret edemeyeceği kadar güçlü ve sadece isimleriyle birçok ülkeden daha büyük toprakları bölgesi olarak belirleyip, dış dünyayı umursamadan istedikleri gibi o bölgeleri yöneten kişilerden bahsediyorum. “

Ragnossa “ Bir nevi gayri meşru ülkelerin liderleri gibi mi? “

Belinda “ Demin bahsettiğim ülkelerin varlıklarından rahatsız oldukları konusunda çok bilgi yok ama büyük topraklara hükmettiklerini söyleyebilirim. Cabot ve benzer ülke medyaları düzenli olarak bu kişilerin kötülüklerinden bahsederler. Cabot’un en çok arananlar listesinde tepelerde yer aldıklarını ve başlarında sağlam ödül olduğunu da söylemeliyim. Para ödülünden etkilenip onları yakalamayı deneyen kimsenin geri dönmediği de aklınızda bulunsun ki ödül yalnızca paradan ibaret değil. “

Ragnossa “ Boş bir bakış açısı. Hizmetkarın görevinin içinde iyilik kırıntıları olan adamların ruh okyanuslarına girip o kırıntıları yüzeye çıkarmak olduğunu hiç zannetmiyorum. Çok fazla plan yapıyoruz ve eğer izlediğiniz kişi Turgansa hiçbir plana sadık kalamayacağınızı bilmeniz gerekir. Bu yüzden düşünmeyi bırakalım da mantıklı olanı konuşalım. Muhtemelen Trinovan ile doğrudan bir savaşa girene kadar aylar geçmiş olur ve savaşa yalnızca Turganla biz girersek problem kalmayacaktır. Turgan’ın çocuğu, sevdiği kadınlar ve diğer tugay üyeleri hayatta kalırlar. Ben de onu seven kimse üzülmesin diye en kötü ihtimalle Turgan’ı korurum ve… “

Elfy “ Kendini feda mı edersin? “

Ragnossa umursamaz bir halde omuzlarını yukarı kaldırıp, avuç içleri yukarı doğru bakarken cevaplayacaktı.

Ragnossa “ Sonuçta çocuğum falan yok ve onun da hizmetkarı olduğumdan… “

Elfy’nin endişesi anlaşılmıştı. Birinin duruma acilen müdahale etmesi gerekiyordu ve o müdahale tam zamanında gelmişti.

Ducia “ Unvanlarınızla ilgilenmiyorum hizmetkarlar. Tek bildiğim tugaydan kimsenin canının yanmasını istemediğim ve bunun için de ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bahsettiğin kişiler güvenilir adamlar mı Belinda? “

Belinda “ Haklarında çok şey bilinen kimseler değiller ve onlara kefil olacak da değilim ama Trinovandan haz etmediklerini tartışmaya gerek yok. “

Ducia “ Düşmanımın düşmanı dostumdur diyorsun yani? “

Belinda “ İntihar etmekten daha iyidir diyorum. “

Ducia “ Peki nerede bulacağız onları? En yakın olanıyla görüşüp ne kadar ortak yönümüz olduğuna bakmak istiyorum. “

Belinda “ Bilmem, devletlerin onların peşinden gönderdiği kimse geriye dönmedi. “

Ducia’nın bir gözü seyirmeye başlamıştı.

“ Yani bu adamları nasıl bulacağımız hakkında hiçbir fikrin yok mu? “

“ Kesinlikle var. “

“ Nasıl yapacağız peki? “

Belinda’nın yüzüne oturan minicik bir gülümseme olsa da kahkahalarla gülen birinden daha çok eğleniyor gibi görünürken cevaplayacaktı.

“ İlgilerini çekmeyi başarırsak onlar bizi bulurlar. “

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar