Overlord

16 Aralık 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
3247 Görüntülenme
Bu bölümü 34 Kişi beğendi.
Cilt 10

Baharuth İmparatorluğu -10

“Hangi yoldan devam edeceğiz?" "Ben..."

 

Ainzach derin bir nefes aldı.

 

“..."Majesteleri, maceracılar hakkında görüşlerinizi kalbimin derinliklerine kazıdım. Bu yüzden de majestelerine tüm gücümle yardım etmek istiyorum. Bununla birlikte hâlâ sistemin bir adamıyım sonuçta. Maceracıların şimdiye kadar bildiği her şeyi geride bırakıp terk etmesinin oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Özellikle de İmparatorluk'un maceracıları söz konusu olduğunda bu daha doğru olur."

 

Ainz'in göğsüne yeni ve taze bir sevinç hissi yayıldı.

 

Ainz'in istediği tarzda tavsiyeler tam da bu tarz tavsiyelerdi.

 

Muhafızlarının bir kusuru yoktu tabi, ancak söylediği her şeyi ilahi bir ifade olarak kabul ediyorlar ve hemen yürürlülüğe sokmak için uğraşıyorlardı. Bu yüzden de çoğu zaman Ainz, doğru kararları verip vermediği hakkında rahatsız hissediyordu kendini. Bundan dolayı da fikirlerine karşı çıkan birilerinin özlemini çekiyordu. Eğer öyle birileri olsaydı problemin nerede olduğunu anlayabilirdi.

 

Ainzach'ın, Ainz'in gözündeki yeri bir seviye yükselmişti.

 

Yine de, görüşlerini tamamen kabul edemezdi.

 

Neden olduğunu anlayamadığı bir şekilde tüm astları Büyücü Kralı Ainz Ooal Gown'u bir deha zannediyordu. Bu sebepten dolayı Ainz bu inançlarına ihanet edecek bir şeyler söyleyemez yahut yapamazdı. Onları hayal kırıklığına uğratamazdı.

 

“...Ne kadar da şaşırtıcı. Faydalar, çekincelere karşı üstün gelmeli. "Anlamıyorum. Sanırım maceracılar hakkında yeteri kadar bilgim yok."

 

Hiçbir duygu göstermeyen yüzünün oldukça büyük yardımı dokunuyordu, çünkü duygusu yüzü yüzünden kimse yalan söyleyip söylemediğini anlayamıyordu. Bu nihai, duygusuz bir yüzdü.

 

Bu noktada Ainz bir süreliğine durdu ve Ainzach'ın doğrudan gözlerine baktı. Adama bir cevap beklediğini ima edememişti.

 

"Eğer sen olsaydın ne yapardın peki? Bir ana üssü olan maceracıların buna rağmen fikrini değiştirecek kadar cazip bir üs teklifi verebilir miyiz?"

 

“..."Adam toplamaya şu anda başlamak zorunda mıyız majesteleri?"

 

"Efendim?"

 

“İmparatorluk Başkenti'nin maceracılarını hemen şu anda mı kendi saflarımıza katmaya çalışacağız?”

 

Ainz düşünürken bir eliyle çenesini tuttu.

 

Bunun mümkün olan en kısa zamanda halletmek istiyordu. Ancak yapamıyorsa da beklemeyi çok umursamazdı. Sonuçta amacı Büyü Krallığı'nın üzerine ilgi çekmekti.

 

Heteromorflar bir ömür kavramına sahip değildi. Bu yüzden de şu anda zamandan bol bir şeyi yoktu.

 

"Dediğin gibi, çok da acelem falan yok."

 

“O zaman, önce güçlü bir temel atsak daha iyi olmaz mıydı? İstenen organizasyonu Büyü Krallığı'na inşa eder sonra da gerekli çeşitli hazırlıkları yaparız. Kabuk hazır olduğu anda içine istediğimiz gibi doldurabiliriz, yanlış mıyım?"

 

"Bu az önce de düşündüğüm gibi mükemmel bir öneri. Ancak kendi başına bir sorun teşkil ediyor. Eğer inşa etmeye başlamadan önce içeriğini kestiremezsek bu kap çok küçük ya da çok büyük olabilir. Denemek ister misin?”

 

"Aslında... Aslında bu görev beni aşıyor. Ne de olsa maceracıları nasıl yetiştirmek istediğinizi ve Büyü Krallığı'nın geleceği hakkında planlarınızın neyi kapsadığını bilmiyorum."

 

"Evet. Açıkça konuşmam gerekirse, içimde hâlâ garip bir his var. Özellikle... Biliyorum, sözlerime ilgi duyuyorsunuz fakat bu sözlerin kaç kişin yüreğini harekete geçireceğini bilemiyorum. Tepkilerini gözlemleyebilmek için İmparatorluk'a bu işe alım konusunda bir test yapmaya ve sonucu görmeye geldim."

 

"Anlıyorum... Majestelerinden beklediği gibi, her şeyi çok önceden planlamışsınız bile. Sığ düşüncem dolayı utanıyorum."

 

"Kesinlikle utanmamalısın. Sen ve ben farklı varlıklarız sonuçta. Bundan dolayı da sıra insanların tepkisine geldiğinde hata yapabilme ihtimalim var. Başkalarını üzecek şeyler söyleyebilirim. Lütfen böyle bir durum meydana gelirse bana söylemekten çekinme. Bu bakımdan, bir yardımcıya ihtiyacım var... Ainzach.”

 

"Peki!"

 

“O zaman, gelecekte sana güveniyorum.”

 

Ainzach bir saniyeliğine düşünmek için durdu ve sonra başını derin bir şekilde eğdi.

 

Tıpkı Nazarick'teki Muhafızların yaptığı gibi bir şekilde eğilmişti.

 

Ainz önceki sözlerini tekrar edermişcesine kafasını salladı.

 

Her halükârda, İmparatorluk'un maceracıları işini sadece Ainzach'a bırakabilir miyim ki?

 

Bu çok önemli bir noktaydı.

 

Gerektiğinde sunumu kendisi yapabilirdi, ancak bunun sebebi kesinlikle ve kesinlikle hoşuna gideceğinden falan değildi. Eğer ondan daha yetenekli ve kapasiteli biri varsa o zaman o görevi de ona vermeliydi. Ancak...

 

Tüm her şeyi ona yığamam. Eğer bir sorun ortaya çıkarsa üstü olarak onunla ilgilenmek zorundayım.

 

Kötü bir patron olmak istemiyordu. Ainz bu kararlılığına sıkı sıkı bağlandı. Tam o anda Ainzach'ın düşüncelere dalmış bir şekilde baktığını gördü.

 

"Bir sorun mu var?"

 

“..."Majesteleri, amacınız sadece şu anki maceracıları himayeniz altına almak değil, aynı zamanda gelecekteki maceracıları da organizasyonunuza katıp bilinmeyen dünyayı keşfetmeleri için onları yollamayı mı düşünüyorsunuz?"

 

"Amacım bu yönde evet."

 

"Böyle düşünürsek eğer, şu anki maceracıları ikna etmenin oldukça zor olacağını düşünüyorum. Ancak maceracı olmak isteyen insanlar Büyü Krallığı'na gelebilir. Yani diyeceğim o ki, yavruları toplayacak ve sonra onları yetiştireceğiz."

 

Maceracıların belli bir sınırı olmasa bile maceracı olma arzuları taşıyan insanların belli bir ülkeye mensubiyeti vardı. Ainz de tabii ki bu noktayı düşünmüştü, ancak bu dünyaya Ainz'den daha fazla aşina olan bu adam da aynı fikri paylaştığına göre cidden de iyi bir fikir olmalıydı.

 

"Anlıyorum. O zaman ne yapmamız gerekiyor?"

 

"İnsanlar güçlü olan kişilere her zaman hayranlık duyar. Bu yüzden de, bir reklam olarak majestelerinden gücünü sergilemesini isteyebilir miyim?"

 

Bu ne işe yarayacak ki? diye düşündü Ainz.

 

Bununla birlikte, kamuya tanıtım yapmak oldukça önemliydi. Ne de olsa kendi Maceracı Loncası'nı kurma nedeni Büyü Krallığı'nın Ainz Ooal Gown'u olarak kendi adını duyurmaktı.

 

“..."Demek gücümü gösterip maceracıların yaptığı şeyleri mi yapacağım?"

 

Tek yapmam gereken Momon'un İmparatorluk versiyonunu yapmak o zaman, diye düşündü Ainz. Ancak Ainzach başını iki yana salladı.

 

"Bu bağlamda, majesteleri... Burası İmparatorluk Başkenti. Gücünüzü ve kudretinizi bizzat arenada göstermeye ne dersiniz?"

 

"Ha? Kulağa oldukça ilginç geliyor. Açıkla."

 

♦ ♦ ♦

 

Vagon geniş bir avluda durdu.

 

Momon ve Nabe, beraber İmparatorluk Başkenti'nin sokaklarını gezmişti, ama Ainz o zamanlar böyle büyük bir kişisel ev görmemişti. E-Rantel'de bile, bundan daha etkileyici bir konak yoktu.

 

"Burası arenanın sahibinin evi mi? Oldukça etkileyici bir yermiş."

 

Ainzach'ın, Ainz'in sorduğu soruya verdiği cevap "Biraz abartılı olabilir," olmuştu.

 

"Arenanın kendisi bir devlet mülkiyeti. İnsanlar onu etkinlikler için kiralarlar, bu yüzden onlara 'girişimciler' demek daha doğru olur. Burada yaşayan kişi de o insanların arasındaki en güçlülerinden."

 

"Anladım... Arkadaşlarından birisi mi?"

 

Eğer durum böyleyse oldukça iyi olacaktı. Ne yazık ki, Ainzach başını iki yana salladı.

 

“Arenada çok sayıda etkinlik düzenleniyor ve bazen maceracılar canavarlarla savaşabiliyor. Bu kişiyle sadece birkaç kez görüşmüşlüğüm var. Yaratıkları yakalayıp buraya getirirken o da."

 

"Öyle mi? Yine de gerçekten çok yararlı oldu, bu yüzden bu bağlantınız için teşekkür etmeliyim. Bu arada, E-Rantel yakınlarında ne tip canavarlar yakalıyorsunuz?"

 

Ainzach yüzüne rahatsız edici bir bakış oturttu.

 

"Namevtleri Katze Ovası'ndan yakaladık. Namevtlerin yiyeceğe ihtiyacı yok, o yüzden bize ekstradan masraf çıkartmadılar."

 

"Hoh. İyi düşünce. Ne de olsa işinizi biliyorsunuz."

 

"Öyle mi? Kendimi çok da hoş biri olarak görmüyorum aslında, majesteleri. Sizi gücendirmekten korkuyorum, ancak sizin türünüzü yakalamaktan konuşmamız cidden uygun mu?"

 

Ainz doğrudan Ainzach'a baktı.

 

Ne demeye çalışıyordu bu yahu?

 

"Çünkü onlar da namevt..."

 

“Ahh, anladım... Eh, birçok çeşit namevt var. Ve ben de tüm hepsini akrabam olarak saymıyorum."

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
seyirci343 (3138 puan) Üye
2018-12-22 07:44:26
Elinize emeğinize sağlık.
Devilman (2387 puan) Üye
2018-12-17 10:57:15
Pheleph midir nedir onun ölümünü bir an önce görmek istiyorum
Syke (3572 puan) Üye
2018-12-16 20:54:30
O ovadakiler aizin tırnağı olamaz sen ne diyon