Overlord

30 Aralık 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
3126 Görüntülenme
Bu bölümü 37 Kişi beğendi.
Cilt 11

Bilinmeyen Topraklara Hazırlık -4

“Nedir?”

 

“Neden Zaryusu böyle yüksek bir övgüye layık?”

 

İşin aslı, Ainz’in Zaryusu’yu övme gibi bir niyeti yoktu. Basitçe, onu nadir beyaz kertenkeleadamın kocası olarak görüyordu. Fakat sebep olarak bunu da sunamazdı tabii ki, o yüzden bir mazaret bulmak için beynini zorladı.

 

“Oldukça göze çarpan birisi. İşin aslı, Nazarick’teki eğitiminin oldukça iyi sonuçlar verdiğini duydum. Ben de bu sadakatini ve faziletini, eşit oranda bir cömertlik ile ödüllendirmek istedim.”

 

“Nazik sözleriniz için yerden göğe kadar minnettarım, Majesteleri. Gelecekte daha fazla sadakat ve bağlılık göstermek için elimizden geleni yapacağız.”

 

“Mm. Bu kararlılıkla devam edin.

 

Cömer bir tavır ile kafa sallayan Ainz, soracak başka sorusu olup olmadığını düşündü. Seçkin bir hükümdar büyük ihtimalle kertenkeleadamların köyleri hakkında durumları öğrenip Cocytus’un raporları ile karşılaştırmak ister ve böylece sormak için birçok derin soru elde etmiş olurdu. Ancak Ainz bunu yapamazdı.

 

Ainz tam onu azledecekken aklına bir şey geldi.

 

“Sizin köyünüzle ilgili değil, fakat Azellisia Sıradağlarındaki cüceler hakkında ne biliyorsunuz?”

 

Kertenkeleadamların köyü, Azellisia Sıradağlarının eteklerinde yer alıyordu.

 

“Majesteleri, onları daha önce duydum.”

 

Ainz öylesine sorduğu bu soruya bir cevap beklemiyordu. Kalbinde bir sevinç ile, kertenkeleadamdan, cüceler hakkında bildiklerini anlatmasını istedi.

 

“Tüm saygımla belirtmeliyim ki, hizmerkarınızın söyleyeceği şeyler sadece bir tanıdığından duyduğu şeylerdir. Cüceler, üretimi bol olan madenlere şehir kurarlar ve kazdıkları cevherleri kullanararak her türden savaş ekipmanı yaparlar. Bu silahlar ve zırhlar arasında çok nadir metallerden yapılmış olanları da vardır.”

 

“Çok nadir metaller mi dedin?”

 

Bir anlığına Ainz, şaşkınlıktan küçük dilini yuttuğunu hissetti.

 

Bu sözler, nadir eşyaları toplamayı seven bir oyuncu için oldukça cezbedici sözlerdi.

 

“Bu metallerin ismini biiyor musun?”

 

“Maalesef ki hizmetkarınızın bu konuda bilgisi yok, Majesteleri. Bilgim o kadar ileriye gitmiyor.”

 

Bir memnuniyetsizlik Ainz’e yayıldı ve o da böyle aptalca beklentilere girdiği için kendini azarladı.

 

Momon olarak maceralara çıkarken metaller hakkında bir şeyler öğrense de adamantitten daha sert bir şeyin havadisini duymamıştı. Bu dünyada orichalcum ve adamantit bile ultra nadir metaller olarak görülüyordu. Kertenkeleadamın bahsettiği bu yabancı metallerin onlardan daha iyi olma olasılığı düşüktü.

 

Yine de Ainz içindeki köpüren beklentiyi bastıramıyordu.

 

Eğer toprağın altında yaşıyorlarsa, Ainz’in standartlarına göre bile nadir olan metallere erişimleri olması mümkün müydü?

 

Eğer... Evet... Ya bu dünyada, YGGDRASIL’deki prizmatik cevherler varsa ve cüceler de onları kazıyorsa? Bu dünyada prizmatik cevherler olsa bile, bir [Kalorik Taş], yani YGGDRASIL’deki gizli eşyalardan birini üretmek mümkün müydü ki?

 

[Kalorik Taş] bir Dünya Sınıfı eşyaydı. Sadece çok büyük miktarlarda prizmatik cevher elde edilerek, ve sonra da onları harcayarak elde edilebilen bir eşyaydı. Genellikle de bu oldukça zor bir süreçti, fakat Ainz Ooal Gown bir zamanlar bunu başarmıştı.

 

O zamana dek keşfedilmemiş bir İlahi Uranyum madeni bulmuşlardı. İlahi Uranyum, yedi prizmatik cevherden biriydi ve [Kalorik Taş] için oldukça önemli bir elementti.

 

Normalde yeni bir maden bulan bir lonca, cevherleri markette satmadan önce tamamıyla kendi çıkarları için kullanması gerekirdi. Bunun nedeni, YGGDRASIL’de tükenen madenlerin yavaşça yenilenmesi ve tekrar toplanmak için hazır hale gelmesiydi. Ainz Ooal Gown da bunu yapmayı planlamıştı.

 

Ancak bu Dünya Sınıfı eşyayı elde edebilmelerinin nedeni tamamıyla şanstan ibaretti.

 

İlk başta prizmatik cevherleri azar azar markete koydular ve nadirliğine göre bir fiyatı yükseltmeyi umdular. Ama ardından, Nazarick'in Yüce Yeraltı Mezarı’nda bulunan büyük prizmatik cevher stokları kendiliğinden bir reaksiyona girmişti.

 

Ainz hala, insanların tüm prizmatik cevherlerin yok olduğunu ve onun yerine yerde duran bir eşyanın olduğunu görünceki ifadelerinden oluşan o günkü o tuhaf havayı net bir şekilde hatırlıyordu. Bunun için mutlu mu olmalıyız? diye düşünüp birbirlerine boş ifadelerle bakmışlardı.

 

Bu tüketilebilen Dünya Sınıfı eşyayı tekrar elde edebileceklerini öğrendikten sonra [Kalorik Taş]’ı kullanmışlardı. Ardından tekrar bu eşyayı yapmak istemişlerdi, ancak ne yazık ki İlahi Uranyum madeni onların elinden alınmıştı ve hayalleri de böylece suya düşmüştü.

 

Ainz ve diğerleri, İlahi Uranyum’un yükske fiyatlardan satıldığını görünce hem sevinmiş, hem de üzülmüşlerdi. Nasıl yürütüldüğüne bakınca, onların bir Dünya Sınıfı eşya üretmesinin imkanı yoktu.

 

Anılara dalınca Ainz’in yüzünde kötücül bir gülümseme belirdi ve kalbinden dalga geçti.

 

Sizi aptallar. Onu tekel altına almanın tüm amacı gerekli miktarı elde etmekti. Eğer cevherleri satışa sunarsanız o eşyayı yapmanızın hiçbir imkanı yoktu. Başka bir şey olmadığı sürece...

 

Ainz, Punitto Moe’nin sözlerini hatırladı.

 

“Ainz Ooal Gown’un, yani bizim keşfettiğimiz İlahi Uranyum madeni dışında başka kaynaklar da olmalı. Bildiğimiz kadarıyla bunun için başka madenleri de var ancak bunu yabancılara sızdırmamak için bizim madenimizi almış olabilirler,” demişti.

 

Ancak hemen ardından kendi çıkaırmını çürütmüştü. Bunun sebebi söz konusu loncanın, Ainz Ooal Gown’u madenlerden atmak için bir DÜnya Sınıfı eşya olan [οὐροβόρος]’u kullanmış olmasıydı. “[Kalorik Taş]’ı seri üretime geçirmek için bile olsa, cidden Yirmi’den bir eşyayı harcamaya değer miydi?” diye merak etti.

(Çevirmen Notu: Οὐροβόρος = Ouroboros)

 

Ainz, geçmişteki hatıralarını uzaklaştırmak için kafasını salladı. Yine de aklına gelen şeyleri tamamen yok edemiyordu.

 

Eğer orada prizmatik cevher yoksa bile, cüceler diğer metaller hakkında bir şeyler biliyor olabilir. Ya orada, dış dünyaya yayılmamış bir irfan varsa? Etki altına alma büyümü kullansaydım... Ah, çok düşüncesiz davranıyorum. Hayal gücümü böyle abartılı şekilde kullanmamalıyım. Yine de, bu iş rünleri de kapsıyor. Tıpkı düşündüğüm gibi, bu mesela en üst önem arz ediyor ve hemen ilgilenilmesi gerek.

 

O sırada, kertenkeleadamın ona baktığını gördü. Görünüşe göre kendi hayal dünyası içinde kaybolmuştu.

 

“Görünüşe göre düşüncelere dalmışım. Söyle bana, cücelerden sana bahseden kimdi?”

 

“Majesteleri, o kişi Zenberu idi. Tıpkı benim gibi eski bir kabile lideri.”

 

“Hoh! O Zenberu demek? ...Umu. Ayaz Acısı’nın da cücelerin tarattığı bir şey olduğunu mu söylüyorsun? Zenberu’nun, arkadaşlıklarının göstergesi olarak Zaryusu’ya verdiği bir hediye miydi?”

 

Kılıcın kökenini Zaryusu’dan duymuştu. Ancak bunu başkalarına sormak da bilgece bir karar olurdu.

 

“O, geçmiş günlerden kalma bir yadigar ve Zenberu’dan da gelmedi.”

 

“Demek öyle...”

 

Duyduklarıyla uyuşuyordu. Ancak kertenkeleadamların bilmediği bir şey olabilirdi.

 

Bu dünyada, YGGDRASIL’de yapılmamış birçok silah var. Örneğin, pasif yetenek olarak savunmaları yarıp geçen o silah vardı.

 

Bu dünyadaki büyülü silahlar, bir demirci tarafından dövülmüş bir silahın bir büyü kullanıcısı tarafından tılsımlanması sonucunda oluşturuluyordu. Bir başka deyişle, iş güçlü büyülü silahların yapımına gelince yetenekli bir büyü kullanıcısı, yetenekli bir demirciden çok da önemliydi.

 

Ancak bu kuralın istisnaları da vardı. Fluder, Clementine'ın sahip olduğu büyülü hançerlerden yapabiliyordu, ancak aynısı Gazef’in kılıcı için söylenemezdi.

 

“Belki de Gazef’in kılıcı mananın doğal emilim ile kendiliğinden oluşmuştur, ya da Ejderhaların büyüsü ile yapılmıştır,” demişti Fluder ona.

 

Yine de haklı olup olmadığını anlayamam. Fluder'ın da anlayamadığı birçok mevzu var. Cüceler de öyle silahlar yapabiliyor mu? Biraz fazla düşündüğümün farkındayım ama...

 

YGGDRASIL’deki silahlar -Lonca Silahları ve birkaç istisna hariç- yapımlarında kullanılan materyallere ve yapan kişinin yeteneklerine göre belirlenen bir bilgi kapasitesine sahipti. Bu bilgi kapasitesi, ona eklenebilecek bilgi kristallerinin sayısını bleirliyordu. Bu sebepten ötürü de, nadir metaller ile daha güçlü silahlar yaratılabiliyordu.

 

Silahı döven kişi de aynı oranda kilit bir noktaydı. Bu dünyadaki gibi, YGGDRASIL’de de cüce olarak bilinen insan ırk, zanaatkarlık konusunda bonus özelliklere sahipti. Bu sebepten ötürü cüceler, silah ya da zırh demircisi olarak oynamak isteyen karakterler arasında oldukça popülerdi.

 

Durum böyle olunca, silah üretme irfanına dair Fluder’ın bilmediği bir şeye sahip olabilirler miydi?

 

Rünler de mi bunun bir parçası? Mm. Cüceleri kontrol altına almak... Fena değil. Baş Kütüphaneci ve Demiurge, tomarlara ait deneyler yürütüyor. Nfirea iksirler üzerinde çalışıyor. Fluder büyülü eşyaları hallediyor. O zaman silah üretimini de cücelerin yapmasını sağlamalıyım.

 

Nazarick’i güçlendirmek adına her türlü iş aynı anda yapım aşamasındaydı. Ainz bunları düşününce memnuniyetle gülümsedi. Ve ardından, Altı Büyük Tanrı cidden oyunculardan oluşmuşsa, Ainz onlardan 600 yıl kadar geri de olabileceğini fark etti.

 

Önümüzdeki birkaç yılı, hayır, birkaç on yılı teknolojik gelişmeler için harcamalıyız. Şu anda dikkatsiz davranamayız.

 

Ainz bile hemen bunun farkına vardıysa başkaları da farkına varmış olabilirdi. Bir lider olarak, özel ya da farklı olduğuna dair asılsız düşünceleri kafasından atması gerekiyordu.

 

Eğer benimle aynı şekilde düşünen birisi varsa, cücelerin arasında faydalı bir şeyler bulma olasılığım daha da artar. Diğer oyuncular, teknolojilerini geliştirmek ya da silah satın almak için cücelerle iletişim kurmuş olabilir ve bu süreçte de rün kullanımlarını öğrenmiş olabilirler. Albedo ve Demiurge’ün fikrini alıp tam ölçekli bir operasyon için kuvvetlerimizi hazırlasak mı?

 

Bir saat kadar önce, Cüce Krallığı’nı Aura ile tek başına ziyaret etmeyi düşünüyordu. Ancak Cüce Krallığı’nın en büyük öncelik olması durumu, bu gezintiye dair planlarda değişikliğe sebep olmuştu.

 

Cüce Krallığı hakkında bilgi edinmeli ve ajanlarının da el altından bilgi toplamasını sağlamalıydı. Aynı zamanda büyüsel gözetim de oldukça önemliydi.

 

Şu anda asıl problem bunun ne kadar süreceği idi.

 

Eğer Shalltear’ın beynini yıkayan kişi orada saklanıyorsa, karşı tarafa çok fazla zaman vermek oldukça tehlikeli olurdu. Eğer pasif bir duruş sergilerse rakibi en uygun anı kollayıp bir saldırı düzenleyebilirdi. Bundan kaçınmak için ilk hamleyi onların yapması gerekiyordu.

 

Her türlü bu bir kumar olacak. Bir elçi partisi, hm. Cüce Krallığı ile diplomatik ilişkiler kuracağız. Eğer bir oyuncu saldırı düzenlerse, bir işgal için savaş nedenimiz olmuş olacak. Ondan sonra harabelerin arasından gerekli bilgileri edinebiliriz.

 

Ainz, cücelere gitmeden önce yapması gerekenleri listeledi.

 

Bir: Oyuncuların varlığını ya da yokluğunu onayla.

 

İki: Rünleri ve kökenlerini araştır.

 

Üç: Metalurjilerine ve cevherlerine dair bilgiler ve örnekler topla.

 

Ve buna benzer şeyler.

 

Ancak bunu Ainz’e öylece söylemeyecekleri muhtemeldi. Birinin teknolojik güçlerini gizlemesi oldukça doğal bir şeydi. Bir bilgi ne kadar gizliyse o kadar değerli olurdu.

 

Eğer kendi irfanlarını her yere yayan YGGDRASIL oyuncuları olsaydı Punitto Moe kesinlikle onları haşlardı.

 

Ayrıca onlara, Büyü Krallığı için silah ihracat ettirsem ve maceracılar ucuz fiyattan bu silahları alabilse nasıl olurdu? Çok çekici değil mi? Ancak bunu yapabilmek için cüceler ile iyi ilişki kurmam gerekiyor. Onları Nazarick’e köle olarak alabilecek olsam da bu son çare olmalı. Ainzach’a söylediğim sözlerin daha inandırıcı olmasını sağlamalıyım.

 

Yine de tüm bunlar bir varsayımdan başka bir şey değildi.

 

“Kertenkeleadam. Zenberu cüce şehri hakkında bir şey biliyor mu?”

 

“Evet. Bir süre boyunca cüce şehrinde yaşadığını söylemişti.”

 

“Demek öyle. Sence Zenberu beni oraya götürür mü?”

 

Kertenkeleadam düşüncelere daldı ve ardından kafasını kaldırdı.

 

“En derin özürlerimi sunuyorum fakat hizmetkarınız bu soruyu cevaplayamaz. Elbette Majesteleri emir verirse Zenberu bunu yapmak için oldukça hevesli olacaktır. Ancak cüce şehrinden döneli birkaç kış geçmiş, o yüzden ne kadar hatırladığı konusunda emin olamam...”

 

“Cidden mi... Eh, durum buysa büyü ile halledebilirim. Sorun olmaz.”

 

[Unutkanlık Kontrolü] ile işleri netleştirebilirdi.

 

Ainzach’ın ve Fluder’ın bu konuda bi şeyler bildiğini uman Ainz, kertenkeleadamın gitmesine izin verdi.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-11 11:30:10
Çeviri edit için teşekkürler
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-25 11:09:01
Cüceleri de hizmetimize alıp krallığı büyütmek efsane olur
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-08 11:16:24
Çeviri için teşekkürler
jangaga (1331 puan) Üye
2021-02-22 07:21:01
Yalnız anlaşılan nazarick çok da güçlü değilmiş oyunda
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-25 17:33:14
Çeviri için teşekkürler
blade (3267 puan) Üye
2020-10-11 07:12:33
Çeviri ve edit için teşekkürler
Demiurge (1721 puan) Üye
2020-07-08 19:12:20
Lan kaç bölüm oldu sadece dışarı çıkması için bekliyoz. Helal olsun türk filmlerindeki ölüm sahnesi gibi mübarek. Bi türlü sonuca ulaşmıyor.😂
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-06 14:33:18
Emeğiniz için teşekkürler
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 16:59:45
bir taş attar oda mucizevi cevher çıkar cüceler gg
ARS (1843 puan) Üye
2020-04-19 20:31:48
Çıkabilrimisin artık acep?
Vampire (369 puan) Üye
2019-10-10 09:38:01
Bölüm için teşekkürler
Ulaş (1600 puan) Üye
2019-09-23 00:40:56
Ainz su gibi git su gibi gel
ViJinix (1266 puan) Üye
2019-03-27 20:15:46
Yola çıkması için başına silah dayanmasını bekliyor
Devilman (2387 puan) Üye
2019-01-05 00:07:28
Ainz çık artık şu yola
Syke (3572 puan) Üye
2018-12-31 14:08:52
Cok dikkatli bu ainz
bust3d (3373 puan) Üye
2018-12-31 13:04:07
Çeviri için teşekkürler.