Overlord

20 Ocak 2019
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: -
2486 Görüntülenme
Bu bölümü 41 Kişi beğendi.
Cilt 11

Bir Zanaatkar ve Pazarlık- 7

3

 

 

Bir cüce daha geldi. Bir rün ustasıydı. Bu şehirde kendilerine rün ustası diyen çok az kişi vardı ve o da onlardan biriydi.

 

 

Büyücü Kral, Gondoya bir şey vermişti ve o da tanıdığı tüm rün ustalarına dağıtmıştı. Sonuçlar muazzamdı. Belirlenen saatten önce bile dokuz on tane rün ustası, çoktan atölyesine yaklaşmıştı. Gerisinin de erken geleceğine şüphe yoktu.

 

 

Buraya!

 

 

Oh! Gondo! Geliyorum!

 

 

Yürüyen Cücelerin hepsinin yüzünde heyecanlı bir ifade vardı.

 

 

Pekâlâ, şimdi anlaştığımız şeyi ver bakalım!

 

 

Bu sözler şimdiye kadar kaç kez tekrar edilmişti? Gondo bunu itici bulmuştu, ama bunu bir iş olarak düşünerek mantığa oturtmıştı ve Cüceye, diğer herkese verdiği cevabın aynısını verdi:

 

 

Büyücü Kralın hepinize bir şey söyleyecek. Ardından alacaksınız.

 

 

Ne?

 

 

Söylemiştim, değil mii? Hani şu ufak şişeyi vermeden evvel. Majestelerinin söyleyeceği bir şey var ve onu sonuna kadar dinleyeceksiniz, ardından da büyük şişeyi alacaksınız.

 

 

Ha? Bu kulağa biraz tanıdık geliyor...

 

 

Pekâlâ, eğer anladıysanız o zaman şuraya oturun.

 

 

Umu... Ayrıca, ah, Gondo. O konuda...

 

 

Gondo daha duymadan neyin geldiğini anlamıştı. Gelen bütün ustalar aynı şeyi söylemişti.

 

 

Majesteleri dışında kimsede öyle bir şarap yok. Anladın mı? Öyle bir şarabın yalnızca bu ülkede bulunabileceğini anlıyor musun?

 

 

Mm, hıhı. Haklısın. O tat, ağzında tıpkı neşe gibi yayılıyor... Boğazına iniyor ve ciğerini yakıyor...

 

 

Mm, hıhı. Pekâlâ, eğer anladıysanız o zaman şuraya oturun.

 

 

Gondo, tatlılar hâyâl eden demiriciyi düzgün bir yere ittirdi.

 

 

Hadi ama, yapma böyle. Daha evvel tattın, değil mi? Nasıl hissettiğimi anlıyorsun, değil mi?

 

 

Hiç dokunmadım. İçmeyi pek sevmem.

 

 

Ah, ne yazık! Gondo, hayatın güzelliklerini kaçırıyorsun!

 

 

Tamam, tamam, hadi çabuk ol da otur artık. Şu heriflere bak, kafayı bulmuşlar, gidip onlarla konuşmalısın.

 

 

Ohhh! Gerçekten mi?!

 

 

Aniden koşmaya başlayan heyecanlı demirci, bir anda durdu. Ardından Gondoya doğru döndü. Bir sürü demirci böyle yapmıştı.

 

 

Baksana Gondo.

 

 

Sorun yok. Beni boş ver.

 

 

Gerçekten mi? Ama...

 

 

Sorun yok. Bu yüzden...

 

 

...Anlıyorum. Ancak hatırlaman gereken bir şey var. Ne zaman yardıma ihtiyacın olursa yanıma gelebilirsin.

 

 

Bunu söyledikten sonra demirci, diğerleriyle oturmaya gitti. Ardından neşeyle alkollü sohbete katıldı.

 

 

Gondo iç çekti, kalbi biraz ağrıyordu.

 

 

Büyücü Kral Ainz Ooal Gown, Gondoya bir eşya kullanarak rün ustalarını toplaması için bir emir vermişti.

 

 

O eşya da şaraptı.

 

 

Gondo içmiyordu, ama hiçbir Cüce, leziz şarabın lezzetine dayanamazdı. Bu yüzden damaklarını, egzotik alkolün ufak bir kısmıyla ıslattıktan ve onlara daha sonrası için büyük bir şişenin sözünü verdikten sonra, ustaların yarısını falan toplayabilmelilerdi. Büyücü Kral böyle yapmasını söylemişti. Ancak

 

 

Buradaki tüm koltukların dolması gerekiyordu.

 

 

Gondo yeniden iç çekti. Şahsen konuşacak olursa, onları böyle ucuz numaralarla toplamak istemiyordu. Onun yerine bir zanaatkâr olarak gururlarını alevlendirmek ve onları gaza getirmek istiyordu.

 

 

Bu daha çok Gondonun bencil dileğiydi.

 

 

Büyücü Kral, demircileri toplamak için en çabuk ve en etkili yöntemi kullanmıştı. Gururlarını kullanarak onları bir araya getirmek, şu an çok değerli olan zamanlarını boşa harcardı.

 

 

Rün ustalarının işi yaştı. Onların ve atalarının var olduklarının kanıtlarını kaybetmişlerdi ve önlerinde olan tek şey karanlıktı. Negatifliğe batmış hâldeyken kendilerinden umudu kesmelerine şaşılmamalıydı. Kendilerine rün ustası diyen ve zanââtlerini yapan çok az Cüce vardı. Çoğu iş yerlerini kapatmıştı ve yalnızca umutsuz, hayâlsiz bir hayat yaşıyoralrdı.

 

 

Onların bu hâldeki kalplerini yeniden alevlendirebilir miydi?

 

 

Gondo Ainzin yapacaklarını ve daha sonra yaşanacakları dört gözle bekliyordu.

 

 

Belirlenen vakit geldiğinde, Gondo gelen cücelerin sayısını kontrol etti. Hepsi buradaydı.

 

 

Hazır mı? Ainz-sama başlayıp başlayamayacağını sordu.

 

 

Gondonun yanına gelen kişi Büyücü Kralın sadık hizmetkârlarından Auraydı.

 

 

Oh, Majestelerine herkesin toplandığını söyler misin?

 

 

Anlaşıldı~

 

 

Kız gitti. Onun gidişini izlerken Gondo, başını yatırdı.

 

 

O kızın tam olarak ne olduğundan emin değildi. Neden o her şeye gücü yeten namevt lordu, ona bu kadar güveniyordu? O kız, Kara Elflerle olan dostluğunun bir kanıtı mıydı?

 

 

Gondo bu meseleye kafa yorarken, Ainz Ooal Gown, yükselen bir platformda ileri çıktı. Yanındaki kişi, hizmetkârı olan kızdan başkası değildi.

 

 

Ohhhhhhh!

 

 

Namevt bu!

 

 

Düşman mı?!

 

 

Cüceler kargaşa içindeydi. Bu gayet beklenilen bir şeydi. Namevtler, yaşayan her şeyin düşmanıydı.

 

 

Bu—”

 

 

“—Sessizlik.

 

 

Kadın Shalltear Bloodfallen elindeki şişeyi kaldırdı.

 

 

Herkesin gözleri yaydığı kehribar rengi ışıltıyı seçebiliyordu. Aşırı pratik zekâlı bir topluluklardı, bu yüzden dikkatleri Ainzin namevt suratı yerine şişeye çekildi ve hepsi sessizleşti.

 

 

Ainz-sama, isteğiniz nedir?

 

 

Hayır, yok bir şey. Sıkı çalışman için teşekkür ederim, Shalltear. ...Pekâlâ, gelen herkese teşekkür ederim. Herkese yetecek kadar şarap var, bu yüzden bundan sonra, herkes giderken bir şişe alsın. O zamana dek umarım sessiz kalıp beni dinlersiniz. Tabii ki bir namevtin sözlerini dinlemeye değer bulmuyorsanız, burayı hemen terk edebilirsiniz. Fakat o zaman da şarap şişesini alamazsınız.

 

 

Büyücü Kral, Cüceleri süzdü.

 

 

Varlığının her parçası tavırlarından diksiyonuna kadar olan her şey ezici bir gücü olduğunun kanıtıydı. Bir de onları karşısında korkudan sindirten mağrur, krallara layık duruşu vardı. Sanki parmaklarındaki her eklem güç doluydu.

 

 

O hâlde herhangi bir itiraz yoksa, konuşmaya başlayabilir miyim?

 

 

Cüceler sessiz bir biçimde kafa salladı.

 

 

Öncelikle bendeniz Büyücü Kral Ainz Ooal Gown. Bu dağlık alanın güneyindeki Tobun Yüce Ormanı bana ait. Siz saygıdeğer rün ustalarıyla tanışmak, beni çok mutlu ediyor. Pekâlâ: Bugün sarf edeceğim kelimeler basit bir teklif hatta bir istek olacak. Ülkeme gelin. Siz rün ustalarını, büyülü eşya geliştirmede bir devrim başlatmak için kullanmak istiyorum.

 

 

Büyücü Kralın sözlerini duyar duymaz hayal kırıklığından ve umutsuzluktan doğan bir acı dikeni, Gondonun kalbini delmişti.

 

 

Gondo başını salladı.

 

 

Babasını ve dedesini boş verip yanındaki ustaların yüzlerine baktı. Hepsinin yüzünde acı bir ifade vardı. Cevapları pek de pozitifmiş gibi durmuyordu.

 

 

Affedersiniz fakat sormak istediğim bir soru var.

 

 

Elini kaldıran Cüce, Gondoya baktı.

 

 

Neden zanaatimizi istiyorsunuz? Açık konuşmak gerekirse, bu, bu ülkede de ölmek üzere olan bir sanat.

 

 

Konuşan cüce, oradaki cücelerden daha yaşlı olanlardan biriydi.

 

 

Çok basit. Sanatınızın kayıp sırlarını yeniden keşfetmenizi istiyorum.

 

 

Kayıp mı?

 

 

Rün ustalarının gözleri ona bakarken, Büyücü Kral, cebindeki boyuttan bir kılıç yaptı.

 

 

Cücelerin hepsi şaşırıp kaldı.

 

 

Yoktan bir kılıç çıkması hepsini şaşırttı. Ayrıca kutsal olmayan ışıkla kaplı olan iskelet kralı elinde kılıç tutarken görmek, herkes için dehşet verici bir görüntüydü.

 

 

Ama Gonzo ve diğer herkesin şaşırmasının sebebi başka bir şeydi.

 

 

Ainzin çıkardığı kılıç, olağanüstü bir kaliteye sahip kara bir kılıçtı. İnanılmaz derecede sivriydi ve büyülü bir ışıkla parlıyordu.

 

 

Ne kadar... Müthiş bir kılıç...

 

 

İnanılmaz... Hayatımda böyle bir şey görmedim...

 

 

Bu Cüce mitolojisindeki kılıç mı?

 

 

Ohhh! Bu ne güzel bir manzara...

 

 

Büyücü Kral, kılıcı sanki Cücelere gösterirmişçesine kaldırdı. Gondonun gözleri de içgüdüsel olarak parıltıyı takip etti.

 

 

Pekâlâ beyler, kılıcın sapına dikkat edin.

 

 

Gondo, Büyücü Kralın gösterdiği yeri takip etti ve ağladı. Diğer demirciler de aynı şeyi yaptı.

 

 

Üstüne yontulmuş 20 tane mor rün vardı.

 

 

Ancak Gondo, kılıçtaki rünlerden birinin Büyücü Kralın tüneldeki karşılaşmalarında tarif ettiğine benzediğini fark etti.

 

 

Demek öyle. Demek bu yüzden rünler hakkında çok şey biliyordu.

 

 

O kılıcı dikkatlice inceleyerek bilgi edinmiş olmalı.

 

 

O hâlde sizlere bir sorum var beyler. Bu kılıçta 20 tne rün var; böyle bir şey mümkün mü?

 

 

Cevap hiç şüphesiz imkânsız olduğuydu. Buradaki kimse ne kadar çok denerse denesin bunu yapamazdı. Ve bir de karşılarında sanki yeteneksizlikleriyle dalga geçermiş gibi duran bu kılıç vardı.

 

 

Demirciler, koltuklarından kalktılar hepsinin gözleri alev alev yanıyordu. İçlerinde içkilerden konuşurken olmayan bir tutku vardı. Ardından kalabalık, tıpkı mezardan çıkan zombiler gibi Büyücü Kralın ayaklarına geldi.

 

 

Bakmama izin verin!

 

 

Lütfen! Dokunmama izin verin!

 

 

Bir şeyler öğrenebilirim! Yalvarırım!

 

 

Küstahlık!

 

 

Gümüş saçlı kız, gözlerinde korkutucu bir bakışla kılıcı gasp etmeye çalışan cüce kalabalığına baktı. Cücelerin hepsi oracıkta donuverdiler, sanki buzdan kılıçlara oturtulmuş gibilerdi. Ardından

 

 

“—Fazla gürültü yapıyorsunuz. Sessiz olun.

 

 

Gerçek bir hükümdârın karşısında olduklarına hiç şüphe yoktu.

 

 

Aurası, pozisyonundan ötürü kendine çok güven duyan bir liderinki gibiydi. Ancak bunun sebebi, ölüm ustalığında eşi benzerinin olmaması da olabilirdi.

 

 

Gondo bunu, o tünelde Ainzle tanıştığından beri biliyordu, ama Ainz o zaman bu yanını göstermemişti. Gondonun korkudan ciyaklamasını engellemek için öyle yapmış olmalıydı. Büyücü Kralın esas doğası bu olmalıydı.

 

 

Nasıl bir ifadeye büründüğünü göremiyordu, ama tatmin olmuş görünüyordu. Bunun sebebi her şeyin planladığı gibi ilerliyor olması olmalıydı.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-12 19:14:19
Çeviri edit için teşekkürler
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-13 17:33:50
Çeviri için teşekkürler
Darksiders78 (24 puan) Üye
2021-06-25 20:39:40
Çeviri için teşekkürler ❤️
Demiurge (3142 puan) Üye
2021-01-22 12:31:55
Çeviri ve edit için teşekkürler
Overlord (32 puan) Üye
2020-12-26 15:00:30
Elinzi sağlık
blade (3267 puan) Üye
2020-10-12 00:13:53
Çeviri ve edit için teşekkürler
Demiurge (1721 puan) Üye
2020-07-18 12:43:52
Herkes çok fazla düşünüyor aq.😂 Ama bu sayede çok farklı yönlerden olayın nasıl göründüğünü görünce işler daha da ilginçleşiyor.
KingWd (37 puan) Üye
2020-07-16 19:53:09
Emeği geçen herkese teşekkürler.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-09 14:24:11
Emeğiniz için teşekkürler
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-07 06:36:27
çeviri ve edit için teşekkürler
ARS (1843 puan) Üye
2020-04-20 14:53:47
Bölüm için teşekkürler. Cücelere bak sen.
Hilmi_16 (66 puan) Üye
2020-04-15 18:58:37
Minik gaspçı cüceler.. Hoş
Vampire (369 puan) Üye
2020-03-02 10:14:33
Bölüm için teşekkürler
Ulaş (1600 puan) Üye
2019-09-28 02:12:43
Ainz cüceleri parmaklarında zıplatıyor
Syke (3572 puan) Üye
2019-01-21 08:01:39
Cabuk bitiyor bölümler keşke yavaş okusam
maahhaam (4749 puan) Üye
2019-01-21 03:22:58
Güzel bölüm